ويكيبيديا

    "e-mail" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البريد الإلكتروني
        
    • بريد إلكتروني
        
    • بريد الكتروني
        
    • رسالة إلكترونية
        
    • ايميل
        
    • البريد الألكتروني
        
    • الإيميل
        
    • بالبريد الإلكتروني
        
    • بريدية
        
    • الايميل
        
    • الإيميلات
        
    • البريدي
        
    • الرسالة الالكترونية
        
    • رسائل إلكترونية
        
    • رسالة الكترونية
        
    Onlara, eğitim hayatımı ve doktora yapma isteğimi bir e-mail ile anlattım TED حدثتهم في البريد الإلكتروني عن مساري التعليمي، ورغبتي في أن أجد السبيل الجديد الذي يخول لي الحصول على درجة الدكتوراه.
    Çocukların haftalık gelişimlerini e-mail ile gönderiyoruz. Open Subtitles نحن نُرسل أسبوعياً تقرير عن تقدّم عمل الأطفال عبر البريد الإلكتروني
    Ne yani, biri evine izinsiz girdi ve bilgisayarından bir e-mail mi yolladı? Open Subtitles احد ما اقتحم منزلك لكتابة رسالة بريد إلكتروني على جهاز الكمبيوتر الخاص بك
    Sonra seni ararım ya da daha iyisi e-mail atarım. Open Subtitles سأتصل بك لاحقاً أَو بشكل افضل، سأرسل لك بريد إلكتروني
    Az önce e-mail gönderdiği için Texarkana'nın en önemli kişilerinden birini tutukladım. Open Subtitles لقد قمت بإلقاء القبض على المواطن الأبرز في تيكساركانا لإرساله بريد الكتروني
    O zaman telefon et ya da e-mail, mesaj filan gönder. Open Subtitles أجل، لذا أمسك الهاتف، أكتب رسالة إلكترونية أو إبعث رسالة نصية.
    Hayır mesaj bıraktım, e-mail yolladım. Başka ne yapabilirim bilmiyorum. Open Subtitles لا, لقد ترك لها رسالة, ايميل, لا اعرف ماذا يجب أن افعل
    Gelişme kaydetmek zorundayız "e-mail". Bu deliliği durdurmamız gerek. Open Subtitles يجب أن نتقدم أيها البريد الألكتروني يجب أن نوقف الجنون
    ve dün ondan bir e-mail aldım ama size söyleyemedim. Open Subtitles ولقد كان الإيميل الذي وصلني بالأمس منه وهذا مالم أخبركم بشأنه يا فتيات
    Anladım. Bilgisayarı sadece e-mail ve ödev için kullanıyorum. Open Subtitles انا فقط أستخدم حاسوبي من أجل .البريد الإلكتروني و الواجب المنزلي
    Arkada e-mail adresim yazıyor. Cep telefonum da. Open Subtitles بلدي عنوان البريد الإلكتروني هو على ظهره، وزنزانتي.
    Az önce Ian Restil'den bir e-mail aldım. Open Subtitles حسنا، إيان ريستيل أرسل لي رد البريد الإلكتروني
    Denizaşırı iletişim kurabilmek için güvenli bir e-mail hesabı oluşturmaya çalışıyorum. Open Subtitles أحاول ان أُنشئ بريد إلكتروني مؤمن لنستطيع التواصل بأمان في الجارج
    Bu demek oluyordu ki kitap okumak, yazı yazmak, oyun oynamak, çalışmak, e-mail göndermek, koşmak, alkol almak, kafein almak yok. TED وهذا يعني لي، لا قراءة .. لا كتابة .. لا ألعاب فيديو لا عمل .. لا بريد إلكتروني .. لا كحول.. لا كافيين
    Buraya gelmemi söyleyen isimsiz bir e-mail aldım. Open Subtitles أحصل على بريد إلكتروني مجهول لمقابلتك هنا.
    Doğum günüm için bir e-mail adresi almaya çalışıyorum. Open Subtitles سأقوم بفتح بريد الكتروني بمناسبة عيد ميلادي
    Ama sana hemen e-mail atarım. Open Subtitles ولكني سأرسل لك رسالة إلكترونية بمجرد أن أصل ، اتفقنا؟
    Aslında Charles'ın e-mail anketine göre sekizinci. Open Subtitles حسناً وفقاً لـ ايميل تشارلز هذا المكان يحتل المركز الثامن
    - Birkaç meslektaşıma e-mail attım. - Hayır, atmadın. Open Subtitles أوه أرسلت في البريد الألكتروني لعدة أصدقاء لا أنت لم تفعل
    "Eyvah, bizim kurbağanın yalnızca gizli bir kimliği değil ayrıca Princeton Girl isimli biriyle e-mail ilişkisi varmış. " Open Subtitles ولم يكن يريد أن يعود أميراً فقط بل أن تحفظ أسراره أيضاً في رسائل الإيميل
    Sana e-mail ile göndereceğim. Tamam mı, hoşça kal! Open Subtitles سأرسلها إليك بالبريد الإلكتروني الآن حسناً , إلى اللقاء
    Şu andan itibaren telefon etmek, mesaj atmak, e-mail çekmek yok. Open Subtitles من هنا نبدأ، لا اتصالات هاتفيّة، لا نصوص، لا رسائل بريدية.
    e-mail'de gelirsek 5 dolar alacağımız yazıyordu. Open Subtitles لقد قال الايميل اذا حضرنا سنحصل على خمس دولارات
    Eğer bir şekilde yalnız hissediyorsanız, New York Times'dan bir köşe kapın çünkü yüzlerce, binlerce e-mail alacaksınız. TED اذا شعرت بالوحدة، قم بنشر عامود في النيويورك تايمز، لأنك سوف تتلقى مئات و مئات و مئات الإيميلات.
    Oh,Özür dilerim.e-mail'im henüz sana ulaşmamış. Open Subtitles أنا آسفة, لربما لم يصلكِ تطبيقي البريدي بعد.
    Sayın yargıç, bu e-mail dosyanın bir parçası değil. Open Subtitles حضرتك , هذه الرسالة الالكترونية لم تكن ضمن الملف المستكشف
    e-mail gönderdim. Telesekreterinle gerçekten özel görüşmeler yaptım. Open Subtitles أرسلت لكِ رسائل إلكترونية , و استمتعت بالمحادثات المميزة
    Senden ona atılmış, tüm bağlantılarını içeren bir e-mail buldum kardeş. Open Subtitles على أي حال، لديَّ رسالة الكترونية منك إليه، كنا نتجسس على اتصالاتك لسنوات، يا صاح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد