Çocukların, onu sevmeyi reddeden iki ebeveyni olamaz. | Open Subtitles | الأطفال لا يمكن أن يكون لديهم والدين يرفضون أن يحبونهم |
Çoğu insan çocuğun iki ebeveyni olması gerektiğine inanır. | Open Subtitles | أغلب الناس يعتقدون أن الطفل يجب أن يملك والدين |
Ama bu bebeğin şimdiden 3 ebeveyni var hem de onu en çok kim seviyor diye birbirleriyle mücadele eden kişiler ve bebek daha doğmadı bile. | Open Subtitles | وهذا الطفل لديه ثلاثة آباء كاملين الذين يهتمون لدرجة القتال على من يحبه اكثر ولم يولد بعد |
Her iki ebeveyni de AIDS'den öldüğü için yetim kalmıştı, ve o da AIDS'den ölene kadar büyükannesi onunla ilgilendi. | TED | كان يتيماً، حيث مات والديه بسبب مرض الإيدز وأعتنت به جدته حتى مات هو أيضاً بسبب الإيدز |
Kahramanlar Okulu'daki çocukların çoğunun yalnızca bir tek süper kahraman ebeveyni var, iki değil. | Open Subtitles | الكثير من الشباب في مدرسة السماء لديهم فقط أحد الأبوين بطل خارق وليس كلاهما لذلك تعامل معهم برويّة لا تتباهى |
Birleşik Krallık'ta 200.000 çocuk hapse giren ebeveyni yüzünden utanç ve soyutlanma yaşıyor. | TED | في المملكة المتحدة هناك 200000 طفل يعانون من العار وانعزال الأهل في السجن. |
Veya senin olayında, bir ebeveyni olmayan. | Open Subtitles | لن أحصل على كرسي أو في هذه الحالة ، والدين |
İki kederli ebeveyni teselli ederken vurulur ya da bıçaklanırsam kıyamete kadar kahraman kalırım. | Open Subtitles | إذا أصبت بالرصاص، أو طُعنت مواساة والدين حزينين، سأكون بطلاً من الآن حتى نهاية الزمان. |
Evet, ama iki mükemmel ebeveyni olan bir çocuk. | Open Subtitles | صحيح؟ لكن طفل لديه والدين اثنين مذهلين |
Bebeğin ebeveyni olmadığı kesin. | Open Subtitles | بالتأكيد ليس أحد والدين الطفلة |
Yılların ebeveyni olarak, düşündüğüm şey -- ben -- | Open Subtitles | والان , كما انك والدين منذ سنين عديده ما اعتقده - انتظرى - |
Bir filmin, sanki bir çocuk gibi bir sürü ebeveyni olur, bu da ebeveyn gibi davranan birçok birey demektir, yada diğer bir taraftan, film onların bebeğidir. | Open Subtitles | مثل الطفل الصغير، الفيلم له آباء عدة لنقل أفراد عدة يمثلون الآباء أو ذلك بطريقة مقيتة |
Tıpkı bir çocuk gibi, filmin de birçok ebeveyni olur. | Open Subtitles | مثل الطفل الصغير، الفيلم له آباء عدة |
Çünkü onlar çürümeyen bir ebeveyni hak ediyorlar. | Open Subtitles | لأنهم يستحقون آباء غير متحللين |
Eğer o sensen, her iki ebeveyni de hapse düşerse, çocuğunuza ne olacağını bir düşün istersen. | Open Subtitles | أذا كان هذا المفتاح يخصك عليك أن تفكّر ملياً ما الذي سيحصل لطفلك إذا كان كلا والديه داخل السجن |
Her iki ebeveyni de ölen Hz. Muhammed yapayalnız kalarak, 6 yaşında hem öksüz, hem de yetim kalmıştır. | Open Subtitles | مع موت والديه الآن اصبح محمد وحيد في الدنيا يتيما بسن ست سنوات |
Sanırım gerçek ebeveyni onu buldu ve iletişime geçti. | Open Subtitles | أضن انه قد وجد والديه وإتصل بهم. |
Genç bir kızsan ve başında bir ebeveyni olmayan... bir sürü kızla aynı evde yaşıyorsan işler çığırından çıkabilir. | Open Subtitles | حسنا,عندما تكون فى سن المراهقه وتعيش فى منزل مع مجموعه من الفتيات... مع عدم وجود الأبوين الأشياء قد تكون مجنونه بعض الشئ |
Ve bir ebeveyni kaybetmek... | Open Subtitles | كما أنّ خسارة أحد الأبوين... |
Çocuğun ebeveyni ben değilim ve bunu hiç unutmam. | Open Subtitles | أنا لست من الأهل ولا أنسى هذا و لكني مساعدة للأهل |
Bazen bir çocuk için bir ebeveyni korumak o kadar zordur ki bütün suçu diğerine atabilir. | Open Subtitles | في بعض الأحيان، حاجة حماية واحد من الأهل تكون قوية جداً فيضع الطفل كل اللوم على الآخر |
İki ebeveyni öldürmüş, karışık bir ritüel gerçekleştirmiş ve çocuğu başarıyla kaçırmış. | Open Subtitles | إستطاع أن يقتل كلا من الوالدين أداء طقوس معقده, و نجح في إختطاف الطفل |