| Tam da bu noktada asıl problem ebeveynlikle ilglili bir şey. | TED | هناك شيء يخص الأبوة في هذا الزمن هو المشكلة |
| Beşiklerin geri çağrılması meselesi beni gerçek anlamda ebeveynlikle ilgili bildiğim her şeyi tekrar düşünmeye itti. | Open Subtitles | موضوع استعادة اسرة الاطفال جعلني حرفيا اعيد التفكير في كل شيء ضننت بأنني اعرف عن الأبوة |
| Hızlıca, senin önerebileceğin ebeveynlikle ilgili iyi bir kitap var mı? | Open Subtitles | بشكل سريع أريد كتاب جيد عن الأبوة التي يمكن أن توصي به |
| Evet, işte ebeveynlikle ilgili aydınlatıcı bazı gerçekler. | TED | حسناً، هنا بعض الحقائق الجادة عن التربية. |
| Bu öğütlerin dayandığı, ebeveynlikle ilgili çalışmaların çoğu işe yaramaz. İşe yaramazlar, çünkü kalıtımı kontrol etmiyorlar. Ebeveynlerin yaptıkları ile çocukların neye dönüştüğü arasındaki korelasyonu ölçüyorlar ve bunun nedensel bir ilişki olduğunu varsayıyorlar: Aile çocuğu biçimlendirdi. | TED | معظم دراسات التربية التى تستند عليها هذه المشورة هى عديمة الفائدة. هى عديمة الفائدة لأنها لا تتحكم فى توريثها . إنهم يقيسون بعض الإرتباط بين ما يفعله الوالدين، وبين كيف يصبح الأطفال وافترضوا علاقة سببية: أن التربية تُشكل الطفل. |
| Hızlıca, senin önerebileceğin ebeveynlikle ilgili iyi bir kitap var mı? | Open Subtitles | بشكل سريع أريد كتاب جيد عن الأبوة التي يمكن أن توصي به |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 