ويكيبيديا

    "eczaneye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الصيدلية
        
    • للصيدلية
        
    • صيدلية
        
    • الصيدليّة
        
    • الصيدليه
        
    • متجر الأدوية
        
    • لمتجر
        
    • للصيدلي
        
    • العطار
        
    • بالصيدلية
        
    • الصيدليةِ
        
    • مخزن المخدر
        
    • متجر أدوية
        
    • لصيدلية
        
    • للصيدليه
        
    Caddenin karşısındaki eczaneye gidip bana biraz cep sodası al. Open Subtitles اعبر الشارع إلى الصيدلية و أحضر لى بعض بيكربونات الصودا
    Su işlerini, elektrik işlerini yapıyor, bütün gece eczaneye gidebiliyor. Open Subtitles هو يقوم بإعمال السباكة الكهرباء حتى اعمال الصيدلية طوال الليل
    eczaneye gidip hamilelik testi alayım mı? - Ciddi misin? Open Subtitles أتريدين منّي الذهاب إلى الصيدلية لإحضار عصا اختبار الحمل ؟
    eczaneye gidip yeni bir diş fırçası almalı çünkü ona ihtiyacı olacak. Open Subtitles عليه ان يذهب للصيدلية ليشتري لنفسه فرشاه اسنان جديدة لأنه سيحتاج إليها
    Belki de Dwight Norman ona vurduktan sonra henüz ölmeden önce eczaneye uğramıştır. Open Subtitles لذلك ربما توقف دوايت في صيدلية بعد ضرب نورمان له، لكن قبل أن يُقتل؟
    Mesela seni dün kuru temizlemeciye, eczaneye ve postaneye benim götürmem gibi mi? Open Subtitles مثل البارحة عندما أجبرتني على إيصالك الى المصبغة و الصيدلية و مكتب البريد؟
    Şuradaki eczaneye girip kahrımdan ölmemem için tezgahtardan bir şeyler isteyeceğim şimdi. Open Subtitles إننى على وشك أن أدخل إلى الصيدلية و أطلب شيئاً ليحفظنى من الموت فى مكانى
    Sisina, eczaneye git ve bana aspirin al. Open Subtitles سيسينا , اذهبي إلى الصيدلية واجلبي بعض الأسبرين
    Özel bir akupunktur olmalı. Tekrar o eczaneye gidecek. Open Subtitles يجب أن يكون متخصص في الوخز بالأبر ستعود إلى تلك الصيدلية.
    Ve tüpü doldurtmak için eczaneye gittim, hepsi bu. Open Subtitles لذا ذهبت الى الصيدلية لأحصل على وصفة لإعادة ملئه، هذا كل مافي الامر
    Biraz önce bu konuyu tartışmıştık ama... acaba Rose ve Rose şirketi eczaneye kadar... yaşlı kadına eşlik edebilir mi diye merak ediyordum. Open Subtitles أعرف بأنّنااجرينا للتو تلك المناقشة لكنّي كنت أتسائل إذا شركة روز وروز يمكن أن ترافق سيدة كبيرة إلى الصيدلية
    eczaneye gittim ama sigortam reddedildi. Open Subtitles لقد ذهبت إلى الصيدلية , ولكن إنتهي تأميني
    Makyaj malzemesi almak için bir eczaneye gittim fakat kişisel tılsımlar için ayrılmış bir bölümleri olmadığı için haçlı kolye alamadım! Open Subtitles مررت على الصيدلية لشراء ماكياج لكن لم أستطع شراء صليب لأنه ليس لديهم قسم للطلسمات الشخصية
    - Hemen eczaneye git ve ben giyinene kadar ilaçları al. Open Subtitles - نعم إذًا هرولي سريعًا للصيدلية واجلبي الأدوية، بينما أرتدي ملابسي
    Çalıştığın yerdeki eczaneye göre öyle gözükmüyor. Open Subtitles هذا غير صحيح وفقاً للصيدلية في مبناك الطبي
    Neden bunlara çocuk koruması koysunlar ki? Yarın ilk iş sizi eczaneye götüreceğim, ve yeni kaplar alacağız. Open Subtitles غداً صباحاً سآخذك للصيدلية و نحضر لكِ زجاجات جديدة
    Ve aslında Emily'nin yattığı hastanedeki eczaneye yeni gelmişti. Artrit için. TED وفي الواقع تمت إضافته إلى صيدلية المستشفى التي كانت فيها إيميلي، لعلاج التهاب المفاصل.
    3. yarıda eczaneye gittim ve annen için bir kart aşırdım. Open Subtitles قصدتُ الصيدليّة خلال الحصّة الثالثة وسرقتُ بطاقة لها
    Maris dönerken eczaneye uğramamı istedi. Open Subtitles حسنا ' ماريس طلبت مني أن أتوقف على الصيدليه لأشتري أدويه لاحقا,
    Çünkü her zaman son geceye kadar bekleyip sonra eczaneye koşuyorsun. Open Subtitles لأنك دوما تنتظر حتى آخر ليلة ثم تركض إلى متجر الأدوية
    Benzin biterse bir eczaneye uğrarım. Open Subtitles هيا، فليس لدينا كثير من الوقت فيجب أن نذهب لمتجر العقاقير
    Doktordan sonra, eczaneye giderken bebek mağazasından önce gidip alırım. Open Subtitles ،سوف أذهب لإحضاره بعد موعد الطبيب ،وبعد الذهاب للصيدلي قبل إحضار عربة الأطفال، إتفقنا؟
    Gecikmeden eczaneye gitmem gerek. Open Subtitles يجب أن أعود إلى العطار قبل أن أتأخر
    Böylece bebeğiyle eczaneye uğramak yerine hemen evine dönebiliyor. TED وبهذا تستطيع أخذ طفلها مباشرة إلى المنزل دون الحاجة إلى المرور بالصيدلية.
    eczaneye giderken yolda bir patlama yaşayabilirim. Open Subtitles سأنفجر إذا ذهبت إلى الصيدليةِ.
    Bir eczaneye gidebiliriz, belki de şu testlerden bir tane alırız. Open Subtitles ربما نذهب الى مخزن المخدر ونحصل على واحده من تلك الاشياء للاختبار
    Eğer reçeteniz varsa yanınızda sizi en yakın eczaneye yönlendirebilirim. Open Subtitles ولكن إن أردتي أن أصف إليكي قد أرشدك إلى أقرب متجر أدوية
    Yok, yok, antiseptik almak için eczaneye gittik. Open Subtitles لا، لا، بل أخذتني لصيدلية لإحضار مطهر
    eczaneye gitmek için başka bir yol bulmamız gerekecek. Open Subtitles علينا ايجاد طريقه اخر للصيدليه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد