Biraz Speed alalım. Kafayı bulur, sonra o büyük eczaneyi soyarız. | Open Subtitles | لنحصل على بعض الميث، ونعاقرهاً قليلاً وبعدها نقوم بسرقة تلك الصيدلية الكبيرة |
Bazı doktorlar eczaneyi kestirme yol olarak kullanır. Ama onları tanıyorum. | Open Subtitles | بعض الأطباء يستخدمون الصيدلية لمدة قصيرة و لكني أعرفهم |
Avery, eczaneyi arayıp bir parça daha iste lütfen. | Open Subtitles | حسنا افري، اتصل مع الصيدلية و احضر نسيجا جديدا |
O zamanlar görüştüğüm adamla birlikte bir eczaneyi bastık. | Open Subtitles | أنا وذلك الشاب الذي كنت أواعده إقتحمنا صيدلية |
Şehir merkezinde bir eczaneyi soymuş. İçki ve ilaç çalmış. | Open Subtitles | سرق صيدلية بوسط المدينة واخذ خمراً وحبوب |
Monica, eczaneyi ara da daha fazla morfin göndersinler. | Open Subtitles | نعم، بالتأكيد مونيكا إتصلي بالصيدلية التي في الأسفل للمزيد من المورفين، أليس كذلك؟ |
Dr. Davis, eczaneyi arayınız. Dr. Davis, eczaneyi arayınız. | Open Subtitles | اتصل على الصيدليّة يا د دافيس اتصل على الصيدليّة يا د دافيس |
Bu benim geçen gece eczaneyi soyan adam için çizdiğim robot resim eğer gözlerini biraz kısarsan biraz şey gibi görüneceksin... | Open Subtitles | هذا هو رسمي هذا هو رسمي للرجل الذي سرق الصيدلية الليلة الماضية ، وإذا نظرت جيدا |
Belki de hapları aldıkları eczaneyi kontrol etmeliyiz. | Open Subtitles | ربما علينا أن نفحص الصيدلية التي حصلوا على الحبوب منها |
10 yıldan fazlaca süredir. Aslında, köşedeki eczaneyi işletiyorum. | Open Subtitles | منذ اكثر من 10 سنين،أنا أملك الصيدلية في الساحة |
eczaneyi neden bu kadar uzun süre kapalı tuttunuz? Hasta insanların ne yapması lazım? | Open Subtitles | لماذا أغلقت الصيدلية لفترة طويلة هكذا ماذا يُفترض أن يفعل المرضى؟ |
eczaneyi getirseydiniz. | Open Subtitles | لماذا لا تجلبين الصيدلية كلها؟ |
eczaneyi kontrol ettim, bayan Parkson. | Open Subtitles | لقد تحققت من الصيدلية سيدة باركسون |
Şimdi de eczaneyi soymuşlar! | Open Subtitles | الأن قد تم سرقة الصيدلية. |
İster inan ister inanma, bir eczaneyi gözetleyeceğim. | Open Subtitles | صدق أو لاتصدق سوف أقوم بمراقبة صيدلية |
Daha geçen gün "Bobby nihayet yavaşladı," diyordum. Sonra kalkıp bir başka eczaneyi soydun. | Open Subtitles | "قلت في ذلك اليوم " أنّ (بوب) قد عاد لصوابه وفجأة تقوم بسرقة صيدلية أخرى |
Lanet bir eczaneyi açmaya yetecek kadar. | Open Subtitles | يكفي لفتح صيدلية |
- Bir karışıklık olmuştur. - Ben eczaneyi arayıp siparişi iptal ederim. | Open Subtitles | لابد من وجود لبس سأتصل بالصيدلية وأحل الأمر |
eczaneyi arayıp adresini alacağım. | Open Subtitles | سأتصل بالصيدلية لأحصل على عنوانها |
Doktor Hyer, lütfen eczaneyi arayın. | Open Subtitles | د.هاير من فضلك اتصل بالصيدلية |
Eczaneden istediğin merhemi aldım ama bir dahaki sefere eczaneyi sen ara, çünkü benim tuhaf olduğumu düşünecekler. | Open Subtitles | ،أتيتُ لكِ بهذا المرهم من الصيدليّة لكن أيمكنكِ إخبار الصيدليّة مسبقاً ...لأنّهم يظنّون بأنّي ذلك الغريب الأطوار |
eczaneyi arayın. - İyi misiniz? | Open Subtitles | إتصّل بالصيّدليّ، |