Kurtarma operasyonunda, yeşil ışığı görene kadar seni takip edebileceğiz. | Open Subtitles | و بهذا سنكون قادرين علي تعقّبك حتي تكتمل تجهيزات عملية استعادتك |
Sadece o değil, onların hareketlerini de takip edebileceğiz. | Open Subtitles | ليس ذلك فقط, سنكون قادرين على تعقب تحركاتهم |
Evet, en yakın gezegenin atmosferini birkaç saat içinde analiz edebileceğiz. | Open Subtitles | ..نعم , يجب ان نكون قادرين علي تحليل ..الغلاف الجوي لأقرب كوكب .في غضون ساعات قليلة |
Evet, görünüşe göre, kar amaçlı veya genel tüketime sunulmadıkça gösteri üzerinde çalışmaya devam edebileceğiz. | Open Subtitles | أجل، ويبدو أننا قادرون على العودة إلى العمل... على العرض، طالما أنه ليس للتربح... أو الاستهلاك العام |
Ancak yarın belki de yardım edebileceğiz. | Open Subtitles | لكن ربما غداً، سنكون قادرون على ذلك |
Nasıl böyle yaşamaya devam edebileceğiz? | Open Subtitles | أعني, كيف سيمكننا العيش هكذا؟ |
Bunu yaparak Dahlia'nın imzasını gücün kaynağına kadar takip edebileceğiz. Ancak derinlere gitmem gerek. | Open Subtitles | بإجراء هذا سيمكننا تعقّب أثر (داليا) لمصدر قوّتها، لكنّي سأضطرّ للتعمّق. |
Sonra onu Vince'e vereceğiz ve sonunda yeni bir ahır inşa edebileceğiz. | Open Subtitles | وعندها سنعطيه الى فينس واخيرا سيكون بأمكاننا بناء الحظيرة الجديدة |
Güneşin pozisyonundaki değişimi de hesaba katarak katilin alev almış zambağı ne zaman boyadığını tahmin edebileceğiz. | Open Subtitles | يجب أن نكون قادرين على التقريب عندما قاتلنا رسم شعار الكشافة. |
Bir sorun çıkmazsa, ...onu taburcu edebileceğiz. | Open Subtitles | إذا لم تظهر اي مشاكل عندها سنكون قادرين على تفريغه |
Çok daha az bir personelle idare edebileceğiz. | Open Subtitles | ستكونون قادرين على إدارتهِ بموظفين أقل بكثير |
Resepsiyon görevlisinin zaman çizelgesini teyit edebileceğiz | Open Subtitles | سنكون قادرين على تأكيد الجدول الزمني للاستقبال |
Biri dosyaları silerse şerefsizi takip edebileceğiz. | Open Subtitles | فإذا حذف شخص ما هذة الملفات الرقمية سنكون قادرين علي تتبع هذا اللعين |
Ve öyle düşünüyorum ki , zaman geçtikçe beyindeki kötü ruhları koyabileceğiz. Ve tabi bunun sonucu olarak daha fazla hastaya yardım edebileceğiz. | TED | و أعتقد أنه سنرى أننا سوف نكون قادرين على أن نطرد المزيد من هذه الأرواح الشريرة خارج الدماغ بمرور الوقت و عاقبة ذلك تعني، بالطبع، أننا سوف نكون قادرين على مساعدة المزيد من المرضى |
Yani başka gezegenleri keşfettiğimizde bu gözlemleri test edebileceğiz, atmosferleri ölçebileceğiz, uzaya çok yüksek çözünürlükte bakabileceğiz. | TED | لذا عندما نكتشف كواكب أخرى سنكون قادرين على اختبار تلك الملاحظات سنتمكن من قياس الغلاف الجوي، سنتمكن من النظر فى الفضاء بدرجة وضوح عالية. |
Eğer bu çalışırsa, Galaksideki Aurora sınıfı tüm Çoğalıcı gemilerini gerçek zamanlı olarak takip edebileceğiz. | Open Subtitles | إن كان هذا يعمل, فنحن قادرون على مطاردة كل سفينة (ريبلكتور) من فئة (ايورا) بالمجرة و في نفس التوقيت. |
Böylece seni Emily'e zarar vermeden ameliyat edebileceğiz. | Open Subtitles | سيمكننا من علاجك دون إيذاء "إيميلي" |
Böylece onu takip edebileceğiz. | Open Subtitles | بعد ذلك نحن سيكون بأمكاننا تعقبها |