WK: Evet, eğer bana yardım edebilirlerse -- materyallerle, evet. | TED | و.ك. : نعم، إذا استطاعوا مساعدتي -- بالمواد، نعم |
Eğer onun sinirsel yollarını analiz edebilirlerse, sermaye hareketlerini seçim sonuçlarını, aklınıza gelebilecek her şeyi önceden tahmin edebilirler. | Open Subtitles | ما اقصده, هو اذا استطاعوا ان يضعوا خريطة لمساراتها العصبية فسيمكنهم ذلك من التنبؤ بحركة اسهمهم المالية التنبؤ بنتائج الانتخبات وكل شىء الى أخره |
Lepke'yi ikinci derecedeki uyuşturucu suçlarından teslim olmaya ikna edebilirlerse federaller cinayet suçlaması için onu Dewey'e verecek Luciano'ya hapisten çıkmak için ihtiyacı olduğunu düşündüğü kozu verecekti. | Open Subtitles | (إذا استطاعوا إقناع (لبك بتسليم نفسه بتهمة المخدرات فأن السلطة الاتحادية ستسلمه الى (ديوي) بتهمة القتل |