ويكيبيديا

    "edildiği" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حيث
        
    • الموجهة
        
    • المتخمر
        
    • به الحال بين المحكومين
        
    İnsanların hareketlerini açıklamaya fırsatları olmadan idam edildiği bir toplum mu? Open Subtitles أهو مجتمع حيث يتم به إعدام الناس.. بلا فرصة لتفسير أفعالهم؟
    İstediğin her şeyin teslim edildiği tek bir adres var. Open Subtitles حيث تم تسليم كل قطعة من لائحة المعدات لدينا عنوان
    Şiddetin çözüm olarak kabul edildiği bir çevrede yetişmemeli Henry. Open Subtitles هنري لايمكنه العيش في بيئة حيث العنف هو حل مقبول
    Yetişkinlere yönelik eğlence sektöründeki başarının en üst seviyede takdir edildiği yere. Open Subtitles التقدير النهائي للإنجاز في الترفيه الموجهة للبالغين
    Üzümün veya buğdayın fermante edildiği içecekleri içmem. Open Subtitles لا مذاق العنب المتخمر ولا مذاق الحنطة
    Adalaylı şekilde, iki sene sonra, Malezya'da idam edildiği yazıyor. Open Subtitles المثير للسخرية, بعد عامين, انتهى به الحال بين المحكومين عليهم بالإعدام في ماليزيا
    İlki cesedin terk edildiği yerden... ve ikincisi, çay odasından. Open Subtitles الاولى من الموقع حيث القيت الجثة والثانية.. من غرفة الشاى
    Örneğin; gözümüz optik sinirlerin retinanın bir kısmı tarafından bloke edildiği yerlerde kör noktalara sahip. TED مثلًا، تملك أعيننا بقع عمياء حيث يحجب العصب البصري جزءاً من شبكية العين.
    Engelli olmanın özel değil normal kabul edildiği bir dünyada yaşamak istiyorum. TED أريد حقًا أن أعيش في عالم حيث تكون الإعاقة ليست هي الإستثناء بل الشيء الطبيعي
    New York'ta çalışıyorum, yaratıcılığın takdir edildiği bir iş yerinde. Tüm bunlar başladığında kariyerimde zaten belli bir noktadaydım. TED أنا أعمل في مدينة نيويورك، في مكتب حيث يتم تقدير الإبداع ولقد كنت بالفعل مستقرًا في حياتي المهنية عندما بدأ كل هذا.
    Çözülüyorlar ve her gün yeniden oluşturuluyorlar, aynı oyuncakların sökülüp her gün yeniden inşaa edildiği bir gezici karnaval gibi. TED فهي تتحلل، ومن ثم تتجدد في كل يوم، نوع مثل الكرنفال المتجوِل حيث يتم إزالة الألعاب وإعادة بنائها يومياً.
    ve Ana Tanrıçanın imajının inşa edildiği bütün bu ritüellere sahipsinizdir ve 10 günlük ibadet. TED ولذلك فأنه لدينا هذه الطقوس العظيمة حيث تبنى صور عظيمة للإلهة الأم وتعبد لعشرة أيام
    Burası insanların gasp edildiği bir suç bölgesiydi. TED والتي كانت في مضى مأوى للمجرمين حيث كان بعض النسوة يتم اغتصابهن هنا
    Genç bayan, kendi ırkından olanların kabul edildiği bir yere gitmeliydi. Open Subtitles السـيّدة كان يجب أن تذهب حيث يقوم شعبها بذلك
    Sevgili dostlarım, Ölü yakılan yerlerin inşa edildiği medeni bir ülkede yaşıyoruz. Open Subtitles فكما ترون يا أصدقائي ـ ـ ـ نحن نعيش منطقة إنسانية حيث توفر المحارق ـ ـ ـ
    Tüm geçit törenleri ve büyük sevinçler, arkasında masum insanların mahkûm edilip idam edildiği bir duvardı yalnızca. Open Subtitles جميع المواكب والبهجات كانت مجرد حيطان حيث خلفها كانوا الأشخاص البريئين يحكم عليهم ويُعدمون
    Ve benim suçlu olduğum kesinlikle o tür. İtham edildiği üzere suçlu. Open Subtitles و انا مذنب كما التهمة الموجهة لي لقمع النفاق
    Buna rağmen, bu mahkeme Bay Whitacre'ın manik depresif olmasıyla, itham edildiği 45 ayrı suç davranışı arasında, sıradan açgözlülük dışında bir bağlantı kuramamıştır. Open Subtitles الا ان هذه المحكمة لا تجد ارتباطا واضحاً بين مرض السيد وايتكر والـ 45 اتهاماً جنائيا الموجهة اليه
    İtiraf ettim, iddia edildiği gibi suçluyum. Open Subtitles لقد اعترفت، أنا مذنب بالتهم الموجهة ضدي.
    Üzümün veya buğdayın fermante edildiği içecekleri içmem. Open Subtitles لا مذاق العنب المتخمر ولا مذاق الحنطة
    Adalaylı şekilde, iki sene sonra, Malezya'da idam edildiği yazıyor. Open Subtitles المثير للسخرية, بعد عامين, انتهى به الحال بين المحكومين عليهم بالإعدام في ماليزيا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد