Ancak burada daha şimdiye kadar görülmesi zor ve daha önceden film edilmemiş yaşamları var. | TED | ولكن هناك جانب في حياتهم قلّما نراه ولم يتم تصويره أبداً. |
II. Dünya Savaşı sırasında yok edilmemiş hükümet bölgesindeki tek eski bina ve Federal Rektörlük'ün hemen sağında yer alır. | TED | فهو المبنى القديم الوحيد في حي الحكومة والذي لم يتم تدميره خلال الحرب العالمية الثانية، وهو قائمُ بجوار المستشارية الفيدرالية. |
Alyuvarlardaki küçücük alanlar bile israf edilmemiş. | TED | ولا يتم هدر المساحات الصغيرة داخل خلايا الدم، أيضاً. |
Bu kısmen finanse edilmemiş vergi kesintilerinden, ama bu öncelikle adlandırılmamış harcamalardan kaynaklı, özellikle de Sağlık Sigortası. | TED | جزئياً بسبب خصومات الضرائب التي لم تُشبَع. و لكنها غالباً بسبب ارتفاع نفقة الاستحقاقات بالذات الرعاية الطبية. |
Aksi halde bu tedavi edilmemiş birçok kanser vakası demekti. | TED | تلك حالات كثيرة من السرطان التي كان من الممكن ألا يتم علاجها. |
Bu akşamüstü taburcu edilmemiş miydi? | Open Subtitles | .الأنسة هيز, الغرفة رقم 3 الم يتم تسريحها هذا المساء ؟ |
Ceset şehir morguna kabul edilmemiş ve cenaze töreni yapılmamış. | Open Subtitles | الجسم لم يتم التأكد منه فى مشرحة المقاطعة و لم يكن هناك جنازة |
Bana dediler ki notunun üstündeki mürekkep bakterilerle ayrışabilen, henüz icat edilmemiş ne olduğu belirsiz birşey. | Open Subtitles | أخبرونى أن الحبر كان على ملاحظاتك مادة متحلله جديدة أو شئ آخر والتى لم تبتكر بعد او لم يتم اختراعة حتى الان |
Görünüşe bakılırsa, bir tür enfeksiyon kapmışsınız, doğru dürüst tedavi edilmemiş. | Open Subtitles | يبدو وكانه كان عندك نوع من الالتهاب ولم يتم الاهتمام بذلك بشكل صحيح |
Kurban, henüz teşhis edilmemiş genç bir kadın. | Open Subtitles | التي طالت شابة لم يتم التعرف إلى هويتها بعد |
Daha yeni okuduğuma göre, bu ülkede hâlâ 500,000 adetin üzerinde, imha edilmemiş mayın olabilirmiş. | Open Subtitles | فقد قرأت و حسب أنه من المقدر وجود ما يزيد عن الخمسمائة ألف لغم أرضى لم يتم إزالتها بعد من هذه البلد |
Olay yerindeki asansörde daha önce fark edilmemiş bir kanıt bulduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | إنها تدعي وجود دليل لم يتم معرفته بالمصعد في مسرح الجريمة |
Hiç servis edilmemiş gibi ellenmemiş veya kaldırılmamış diyorsun. | Open Subtitles | تشيري الى أنها لم تُمس أو يتم تذوقها وكانها لم يتم تقديمها |
Yani aradığımız şey henüz inşa edilmemiş yeni bir yapı. | Open Subtitles | إذاً، الذي سوف نتطلع إليه جزء جديد والذي لم يتم تصوره بعد |
Yani aradığımız şey henüz inşa edilmemiş yeni bir yapı. | Open Subtitles | إذاً، الذي سوف نتطلع إليه جزء جديد والذي لم يتم تصوره بعد |
Biliyorsunuz ki, bu ekinler hasat edilmemiş. | Open Subtitles | مدة طويلة, ايها الطفيلي اتعلم , أن هذا المحصول لم يتم حصاده |
Dairelerden oluşan, kendi kendine organize olan bu kadar büyük bir boyut alacağı önceden tahmin edilmemiş ve kontrolsüz bir ağ. | Open Subtitles | شبكة ذاتية التنظيم، مجموعة من المحاور تشكل حفرة أكبر لم يتم تحديدها مسبقاً |
Bunların hepsi bir ülkenin ihtiyaç duyduğu meslekler, henüz icat edilmemiş meslekler de bunlara dâhil. | TED | هذه كل الوظائف التي يحتاج إليها البلد، بالإضافة إلى الوظائف التي لم تخترع بعد. |
Burası erdemli paganların ve vaftiz edilmemiş bebeklerin bulunduğu diyar. | Open Subtitles | هذا هو عالم الوثنيّن و الأطفال الذين لم يتمّ تعميدهم |
Bu temas edilmemiş insanların hayal dünyamızda mistik ve ikonik bir rolleri var. | TED | تلعب القبائل الغير معروفة لدينا دورا بارزا وساحرا في مخيلتنا. |
Ve siz bizzat kendiniz, bazı meblağları, büyük ve beyan edilmemiş meblağları, Bay Capone'a tevzi mi ettiniz? | Open Subtitles | و قد صرفت شخصيا اموالا امولا طائلة و غير مصرح بها إلى السيد كابون؟ |
Muzdarip olduğu rafine edilmemiş Vertigo anterior singulatın kuyruk kısmına zarar vermiş. | Open Subtitles | ليس من هذا المنطلق بالمرّة جرعة الـ "دوار" الزائدة التي تناولها سببت له بائنة ذيليّة في الحزاميّة الأماميّة |
Çukurlar; travma, kötü muamele, işsizlik, ihmal, tedavi edilmemiş psikolojik rahatsızlıklar hatta ayrıcalık bile olabilir. | TED | يمكن أن تكون هذه أشياءً كالصدمات النفسية، الاستغلال والبطالة والإهمال وظروف الصحة العقلية غير المعالجة حتى الأفضلية. |
Teyid edilmemiş kaynaklara göre tüm kurbanların üzerinde garip yanıklar varmış. | Open Subtitles | لدينا تقارير غير مؤكدة بأن كل الضحايا عانوا من حروق غريبة |