ويكيبيديا

    "ediyoruz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نحن
        
    • إننا
        
    • نحنُ
        
    • ونحن
        
    • إنّنا
        
    • نود
        
    • لقد كنا
        
    • زلنا
        
    • إنّا
        
    • ونود
        
    • وإننا
        
    • ما زِلنا
        
    • نخوض
        
    • نتقدم
        
    • نفضل
        
    Şimdiye kadar bir kilo ürün elde ediyoruz, ya da beş kiloya kadar. TED من الإخراج. وحتى الآن نحن نأخذ واحد، أو ما يصل إلى خمسة كيلوغرامات.
    Brezilya ve Küba'dan 50.000 metrik ton şeker ithal ediyoruz. TED نحن نستورد 50،000 طن متري من السكر من البرازيل وكوبا.
    Şu anda katılımcıların kaç tane kraker yediğini takip ediyoruz. TED نحن فقط نتابع كم قطعة سيأكل المشاركين هذه الكعك المملح.
    Şehrin kuzeyine doğru beyaz bir taksideki asileri takip ediyoruz. Open Subtitles إننا نطارد متمرّدين في سيارة أجرة بيضاء شمال المدينة، حوّل
    Bugün 57 yerel çiftçiden 240 tür farklı ürün tedarik ediyoruz. TED اليوم، نحن نوفر 240 صنف من المنتجات من 57 مزرعة محلية.
    Büyünün kanıtları ve cinayetin ortaya çıkmasıyla kefaret istediğimizi beyan ediyoruz... Open Subtitles شرفك، إعترف السجين بكل شىء السيد الوكيل، نحن مستعدون لسماع طلباتك
    Tamam, mahkemenin insanların vahşi olduğu iddialarını... destekleyecek kanıtları olduğunu kabul ediyoruz. Open Subtitles نحن نوافق على أن هناك أدلة تعضد الاتهام بأن البشر كانو همجا
    Denekten çıkan enerjiyi hala analiz ediyoruz, bu gerçekten olağanüstü. Open Subtitles نحن ما زِلنا نُحلّلُ الطاقةَ ..المبعوثة بالموضوعِ،لكن . هذا رائعُ.
    Şirket müşterilerimize ek olarak, 25 yabancı ülkeyi temsil ediyoruz. Open Subtitles بالإضافة إلى زبائننا المتعلقون بالشركات نحن نمثل 25 بلد أجنبى
    Ve kabul etsen de etmesen de, yüksek bir amaca hizmet ediyoruz. Open Subtitles و سواء انت راغب فى قبوله او لا نحن نؤدى امور عليا
    - Biz sadece çarpmamayı tercih ediyoruz. - Hadi. Buradan çıkmalıyız. Open Subtitles نحن نفضل أن لا نتحطم تعال يجب أن نخرج من هنا
    Ve bazen, geceleri, onları dışarı çıkartıyoruz ve takdir ediyoruz. Open Subtitles وأحيانا، لساعة متأخرة من الليل نحن نخرجها و نعجب بها
    Karmaşıklıktan Konfüçyus'a geçmek için neden bu kadar acele ediyoruz? Open Subtitles لماذا نحن في مثل هذه الاندفاع للانتقال من الخلط لكونفوشيوس؟
    Onların seviyesine inmemize gerek yok biz onlarla mahkemede mücadele ediyoruz. Open Subtitles لتبرير العنف ليس علينا الانحدار لمستواهم نحن نقاتل الهنود في المحكمة
    Bizde bir sorun yok. Biz sadece kendimizi ifade ediyoruz. Open Subtitles يارجل، ليس هناك خطب بنا نحن فقط نعبّر عن انفسنا
    Aslında sana iltifat ediyoruz çünkü salakça bir şey yapacağız. Open Subtitles حقيقة نحن نتفه الأمر تماما لأننا سنقوم بشيء غبي للغاية
    Binicilerden ya da midillilerden... herhangi birinin aksanlı konuşup konuşmadığını merak ediyoruz. Open Subtitles نحن نتساءل عمّا إذا كان أيّ من الممتطيات أو المهور أصيب بحادثة
    hayvan toplulukları hakkında veriler topluyoruz, karmaşık motifleri analiz ediyoruz ve onları açıklamaya çalışıyoruz. TED إننا نجمع البيانات عن مجتمعات الحيوانات، نحلل الأنماط المركبة، نحاول تفسيرها.
    Sayın Hakim, biz cinayetin orada işlenmiş olduğunu kabul ediyoruz. Open Subtitles سيدتى القاضية نحنُ نومن بأن هناكَ جريمة قد حدثت بالفعل
    Bizim yapamayacağımız kadar karmaşık ama doğal kaynağından elde edebiliriz. ediyoruz da çünkü en güçlü antibiyotikler arasında yer alıyor. TED إنه أمر معقد للغاية، ولكن نستطيع الحصول عليه من مصدره الطبيعي، ونحن نفعل ذلك، لأنه أحد أقوى المضادات الحيوية لدينا.
    Dışarıdaki işimizi dert edemeyiz şimdi. Daha içeridekini zor idare ediyoruz. Open Subtitles لا يُمكننا القلق بشأن عملنا بالخارج، إنّنا بالكاد لدينا عملٌ داخليّ.
    Karşılığında, müvekkilime karşı yapılan tüm suçlamalar için dokunulmazlık talep ediyoruz. Open Subtitles وفي المقابل، نود اتفاق الحصانة لجميع التهم الموجهة إلى السيدة كيتنغ.
    Yaşama elverişlilik kavramındaki ilerleyişimiz devam etmekte, ama bu arada Yeryüzü'ndeki hayatın işaretlerini anlamaya da devam ediyoruz. TED لقد كنا نُحرز تقدمًا في فهمنا لقابلية السكن، ولكننا أيضًا كنا نُحرز تقدمًا في فهمنا لعلامات الحياة على كوكب الأرض.
    Afganistan'daki değişikliklerin bittiğini sanmayın, kesinlikle, devam ediyoruz. TED حسنا لا تحسبوا أن التحولات في أفغانستان انتهت؛ على الإطلاق. لا زلنا مستمرين.
    Milyonlardan söz ediyoruz burada. Open Subtitles إنّه من يجلب العمل لنا. إنّا نتعامل مع ملايين هُنا.
    Gerçekten minnettarız ve ilk dansımızda bize katılır mısınız diye merak ediyoruz? Open Subtitles نحن حقا نقدر هذا ونود منكم ان تنضموا الينا في رقصتنا الاولى
    Binayı kapattık ve konuştuğumuz sırada şüpheliyi aramaya devam ediyoruz. Open Subtitles نعم سيدي، قمنا باغلاق المبنى وإننا نبحث عن المشتبه بينما نحن نتحدث
    Hayır ciddiyim dostum. Maçı kabul ediyoruz. Open Subtitles لا أنا جاد يا رجل أسمع , سوف نخوض المباراة
    Biz kendi fikirlerimizi kendimiz sabote ediyoruz. Engelleri kendimiz defetmeliyiz. zorluğun bizi değiştirmesine izin vermek yerine ilerlemeli,hayalimize tutunmalı ve onu gerçekleştirmeliyiz. TED أتعلمون إننا المخربون لأفكارنا، فقط يجب أن نمنع تلك العواقب ونمنع العواقب بدلاًمن السماح لها بأن تغيرنا واختيار أن نتقدم ونملك حلم لجعله واقعا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد