Sizin için de uygunsa Eileen'i yarın sabah 10'da görmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أرى ايلين الساعة 10: 00 غدا اذا كان يناسبكما |
"Eileen Coady. 69 Basil Sokağı." | Open Subtitles | لماذا اعطاك هذا؟ ايلين كودى, 69 شارع البازيل |
Eileen, Sean Casey'ye hastaneden telefon gelirse buraya bağlasınlar. | Open Subtitles | ايلين إذا كان هناك أي مكالمات من المستشفى لشون كيسي حوليهم إلى هنا. |
Eileen'e yaklaşan silahlı adamlar görmüşsün. | Open Subtitles | رَأيتَ الرجالَ بالأسلحةِ يَقتربُ مِنْ آيلين. |
Merv ve Eileen bununla baş edebilir. Gerçekten, Stevy. | Open Subtitles | ميرف و آيلين يُمْكِنُ أَنْ يَتعاملا .مَعه. |
Eileen, Brad amcana sistemlerimizi göster bakayım. | Open Subtitles | ايلين ، ارى السيد براد كيف تعمل انظمتنا على كل الافاق |
Sanırım Eileen yarın bir toplantı yapıp bir sonraki adımı tartışırız demek istiyor. | Open Subtitles | اعتقد ان ماتعنيه ايلين سنحدد موعد غداً صباحاً لنناقش الخطوة التالية؟ |
Eileen Renfro, 2 yıl önce Bronx'daki evine gizlice giren biri tarafından vahşice dövülmüş ve boğazlanmış. | Open Subtitles | مثل ايلين رينفرو ضربت بشكل وحشي و خنقت من قبل دخيلِ في منزلها قبل سنتين |
Eileen abisinden, Peter'ın Chelsae'de bir çiçekçide çalıştığını duymuş. | Open Subtitles | ايلين سمعت من اخوها انه يعمل في بائع زهور في تشيلسي |
Burada yazana göre, Saldua adama Eileen Reinforth'a saldırmasıyla ilgili bir şey anlatmamış. | Open Subtitles | وفقاً لهذا سالدو لم يخبره ابداً حول مهاجمة ايلين رينفرو |
Eileen Reinforth'layken kendini kontrol edemedi ama Amy'leyken etti. | Open Subtitles | كان لديه مشاكل في السيطرة على نفسه مع ايلين رينفرو ولكن ليس مع ايمي |
Geçen gün Eileen Redford konusunda haklıydın. | Open Subtitles | لقد كنت محقة في اليوم الفائت بشأن ايلين رنفرو |
"Mahalle Heyeti Etkinlikleri Komite Asbaşkanı Eileen Morris." | Open Subtitles | مجلس اللجنة و الأحداث الرئيسة ايلين موريس |
Miles Hendrick'in Eileen Banks'i senden aldığına dair elektronik kanıtlarımız var. | Open Subtitles | لدينا أدلة الكترونية تدل على أن مايلز هيندركس اشترى ايلين بانكس منك |
Bu ilaca başlamasını istiyorum, yarın sabah da tedavi yöntemi için Eileen'le konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن تبدأ بهذا وأود أن أرى ايلين صباح الغد للحديث عن استراتيجية العلاج |
Eileen de makaleyi okudu, bunu kendi projesi haline getirdi. | Open Subtitles | ايلين) قرأت المقالة أيضاً) وأصبحت كنوع من المشروعات المحببة لها |
Marx'ın kameramanı, Eileen Michaels. Profesyonel belgeselci. | Open Subtitles | مصوّرة ماركس، آيلين مايكل وثائقية محترفة |
Wilding'i ara, sembollerin anlamlarını öğrenmemiz lazım. Ben de Eileen'i ararım. | Open Subtitles | استدعِ وايلدينغ، نحتاج لمعرفة معنى الرموز، سأبحث عن آيلين |
Anlaşılan, kaçmadan önce Eileen boynuna dokunmuş. | Open Subtitles | على ما يبدو آيلين لمسته على الرقبة قبل أن يهرب |
İkisi de suyun içindeydi. Eileen fıskiyede, Marx küvette. | Open Subtitles | كانوا كليهما في الماء آيلين في النافورة، ماركس في الحوض |
Haftasonuna kadar bekleyemem Eileen. | Open Subtitles | أنت ليس لك ' حتى الى نّهاية الإسبوع، آيلين. |