- Tabii böyle olur. Protein eksikliği olan dört model aynı duşu paylaşıyor. | Open Subtitles | هذا ما يحدث عندما تتشارك 4 عارضات لديهم نقص فى البروتين فى حمام |
Makalede bir Nörolog, dikkat eksikliği olan çocukların kendilerini nasıl gösterdiğini anlatıyordu. | TED | في تلك المقالة، تتحدث عالمة أعصاب عن كيف يقدم الأطفال أنفسهم مع اضطراب نقص الانتباه. |
Bir başka deyişle, bu tip paternler görme eğilimi kontrol eksikliği olan durumlarda artıyor. | TED | بعبارة اخرى، ان الميل الى البحث عن هذه الأنماط يرتفع عندما يكون هناك نقص في السيطرة |
Genelde dikkat eksikliği olan kişilere yazılır. | Open Subtitles | للأشخاص الذين يعانون من إضطراب نقص الإنتباه. |
Taş ve sopalarla kemik kırabilirsiniz ama kalsiyum eksikliği olan şişman bir çocukta sözler devreye giriyor. | Open Subtitles | لكن ليس إن كنت طفلا سمينـا يعـاني من نقص الكـالسيوم |
Öğrenciler aşırı kalabalık, kaynak eksikliği olan ve açıkça ırkçı bir müfredatla zaten ayrılmış şekilde ders yapıyordu. Ne öğretmenlerinin ne de kendilerinin konuştuğu bir dili öğrenmeleri söyleniyordu. | TED | لقد حضروا بالفعل مدارس منفصلة في فصول مزدحمة، نقص في الموارد ومناهج عنصرية صريحة، والآن قيل لهم أن يتعلموا بلغة لم يتحدثوا هم ولا معلموهم. |
Çinko eksikliği olan neredeyse bir milyar insan var. | TED | فهناك مليار شخصٍ يعاني من نقص الزنك، |
Ve elimde, annesinin kanında oksijen eksikliği olan bir uzman doktorum ve hastalardan çıkan her damla sıvıya dokunan tepeden tırnağa tehlikeli maddeyle gezen patologlarım var ve bana söyledikleri tek şey hastalığın ne olmadığı. | Open Subtitles | وطبيب مقيم أمه تعاني من نقص في الاكسجين و أخصائيين في علم الامراض يرتدون بزه من الرأس الى ألاصابع يلمسون كل قطره من سوائل هؤلاء المرضى |