ويكيبيديا

    "eksikliğinden" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نقص
        
    Belki de nehre düşmüş ya da yemek eksikliğinden ölmüştür. Open Subtitles ربما دخل النّهر .أو مات من جراء نقص الطعام المناسب
    Ama öyle değil... Öyle olmayışının bir bölümü bilgi eksikliğinden kaynaklı. TED جزء من المشكله، بالطبع، هو نقص المعلومات.
    Kaynak eksikliğinden dolayı, gezici bebek bakımı bölümünü kapatıyorum. Open Subtitles بناءاً على نقص الأموال سأقوم بإعلاق هواتفكم الصغيرة
    Şu koyu halkalara bakarak, demir eksikliğinden derdim. Open Subtitles بحكم رؤيتي لهذه العينان الذابلتان أعتقد أن هذا يعني نقص في الحديد
    Soruşturma Bölümü yeterli kanıt eksikliğinden giremiyor. Open Subtitles لكن مديرية التحقيقات تشتكي من نقص الأدلة
    Sizin evde bir ebeveyn otoritesi eksikliğinden şüpheleniyorum. Open Subtitles أنا قلق بخصوص نقص الاشراف االعائلي في منزلك حقا؟
    Onun vitamin eksikliğinden muzdarip olmaması sayesinde bizi ayırt edebilirsiniz. Open Subtitles يمكنك التفريق بيننا لأنها لا تعاني من نقص الفيتامينات
    Besin eksikliğinden dolayı, babamın,asabi bir yapısı vardır. Open Subtitles لابد و أن نقص التغذية هي سبب حدة مزاج أبي
    Delil eksikliğinden dolayı davayı kapatmak için başvurdular. Open Subtitles قدّموا مذكرة لرفض القضية بناءاً على نقص الأدلّة عندنا
    Ruslar, geçmişten gelen genetik özelliklerine bakarsak folik asit eksikliğinden kaynaklı daha esnek yumuşak dokuya sahiptirler. Open Subtitles الروس، من منظور وراثي تاريخي، يملكون أنسجة رخوة أكثر ليونة جراء نقص حمض الفوليك.
    Düşük hemoglobinli demir eksikliğinden kaynaklı anemisi var. Open Subtitles لديه فقر دم ناتج عن نقص الحديد مع ضعف في خضاب الدم
    İnternetten yürüttüğüm iş envanter eksikliğinden dolayı yavaşladı biraz, ama bu akşam hallederim. Open Subtitles زيارتها الأعمال التجارية على الإنترنت بلدي تباطؤ بسبب نقص المخزون، و لكن سوف يكون لي لانها لكم هذه الليلة.
    Çalışmam ana içerik eksikliğinden dolayı amacına ulaşamadı. Open Subtitles عملي كان محبطًا بسبب نقص في المكوّن الأساسي.
    Temel olarak, dünya nüfusunun yarısı demir, çinko, iyot ve A vitamini eksikliğinden muzdarip. TED أساسا , إن نصف العالم تقريبا يعاني من نقص في الحديد , الزنك , اليود و فيتامين أ .
    Kömür eksikliğinden, evlerin ısınma sorunu korkunç ebatlara ulaştı. Open Subtitles بسبب نقص مخزون الفحم، كما أن مشكلة تدفئة المنازل تجاوزت كل الحدود...
    Çocuk Servisi'nde ki eleman eksikliğinden dolayı, en erken yarına kadar gelemezlermiş. Open Subtitles اتصلنا برعاية الأطفال، لكن عندهم نقص في الأيدي العاملة... ولا يمكنهم الحضور قبل الغد...
    Buna vitamin eksikliğinden kaynaklanan pelegra neden oldu. Open Subtitles سببها نقص الفيتامين داء البيلاجرا
    Kıtlık - en azından son yüzyıllık tarihimiz boyunca yiyecek eksikliğinden dolayı olmadı. Open Subtitles المجاعات - على الأقل على مدى القرن الأخير من التاريخ لم تكن بسبب نقص الطعام.
    Kalsiyum eksikliğinden. Bebek hepsini tüketiyor. Open Subtitles نقص في الكالسيوم, الجنين يأخذه كله.
    Bu takdire şayan öngörü eksikliğinden dolayı seni affediyorum. Open Subtitles أسامحك عن نقص البصيرة الملحوظ هذا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد