Dışarıda bir el arabası var. Onu getirebilir misin lütfen? | Open Subtitles | هناك عربة يد هناك هل تجلبها لنا ، رجاءاً ؟ |
- O bir el arabası değil. - Özür dilerim, yaşlı delikanlı. | Open Subtitles | هذه ليست عربة يد اسف ايها الشاب العجوز |
Orada bir el arabası dolu karides vardır. | Open Subtitles | لديهم عربة يد مليئة بالجمبرى |
Sonra bu modeli kurdu, kaldıraçlarla ve ahşapla bu çılgın mekanizmayı... Burada da el arabası, kovası ve balyozu. | TED | و لذلك فقد قام ببناء هذا النموذج الغريب روافع و خشب و عربة يدوية و أسطال و مطرقة |
İnsanlar, hastaneler için el arabası ile | TED | يتعين نقل الشخص على عربة يدوية |
Keşke el arabası olsaydım. | Open Subtitles | ليتني كنت عربة يد. |
Adil ve kesin şekilde kazandı, tıpkı ikizlerim Teker ve el arabası gibi. | Open Subtitles | لقد فاز بكلّ نزاهة وشفافية تماما مثل توأمي (عجلة) و(عربة يد) |
- el arabası ile çimento taşıyacaksın. | Open Subtitles | - تمرّر الأسمنت في عربة يد - |
el arabası ya da onun gibi bir şey, - alabilirmiyim? - Evet, efendim. | Open Subtitles | بمساحة الثقب - هلا تعطني عربة يدوية أو ما شابه ؟ |
Bu adam yanında el arabası getirmiş ve bu işaretler yeni gibi duruyor. | Open Subtitles | وهذا الرجل أحضر عربة يدوية وهذه اللافتة |
el arabası pozisyonu. | Open Subtitles | موقف عربة يدوية. |
el arabası, şurada. | Open Subtitles | عربة يدوية... فقط هناك. |