Biz de bu meseleyi ele alıp bu sorunu çözmeye yardımcı olacak bir dış-iskelet üretmemiz gerektiğini düşündük. | TED | وقررنا نحن ان نأخذ هذا الامر على عاتقنا وان نصنع هيكل خارجي يمكنه ان يعالج هذه المشكلة |
Sonra size gösterdiğim bu başlıca faktörleri ele alıp kişinin görece yaşı ve biyolojik yaşını hesaplıyoruz. | TED | ثم نأخذ تلك العوامل الرئيسية التي أريتكم لها، ونحسب عمرها النسبي، والبيولوجي. |
Evet, bu zamandaki farklı hareketleri gösteren farklı panelleri ele alıp hepsini harmanlamak demek oluyor. | TED | أجل، هذا يعني أن نأخذ كل اللوحات المختلفة التي تعرض اللحظات المختلفة من الوقت ونضعها فوق بعضها البعض. |
Bu tür farklı düşünce türlerini yeniden ele alıp onları örneğin arabanın içine koyacağız. | TED | وسوف نأخذ مرة أخرى تلك الأنواع المختلفة من التفكير وسوف نضعها في سيارة مثلا. |
Ve bunu ele alıp, geriye dönüp medikal sisteme bağlanacakları bir araç haline nasıl getireceğiz? | TED | إذن كيف نأخذ هذا ونوفر لهم وسيلة يحيث يمكنهم العودة والمشاركة في النظام الطبي ؟ |
Şimdi, ailelerin karşılaştıkları bir sorunu, çılgın sabahları, ele alıp agile'ın nasıl yardım edebileceğinden konusaşlım. | TED | لذلك دعونا نأخذ إحدى المشاكل التي تواجها الأسر، و نرى كيف يمكن لبرنامج "Agile" المساعدة. |
(Kahkahalar) Peki ya pizza örneğini ele alıp cinsel eğitimin üzerine yerleştirirsek? | TED | (ضحك) لذا لما لا نأخذ نموذج البيتزا هذا ونستعمله في التثقيف الجنسي ؟ |
Modern hayvanların anatomilerini ele alıp fosil kayıtlarıyla karşılaştırdığımız filogenetik ağaçlandırma metodunu hatırlıyor musunuz? | TED | هل تتذكرون طريقة (تطور السلالات القوسي) حيث نأخذ تشريح الحيوانات الحديثة، ومن ثم نترجمها في السجل الأحفوري؟ |
Bütün bunlar biz onları veriye çevirinceye kadar öykü kalır, bizim düşüncemiz Steven'ın durumunu ele alıp, "Durumum nedir? | TED | لكنها تضلّ قصة حتى نقوم بتحويلها إلى بيانات وبالتالي ما قمنا به، الفكرة التي عندنا كانت أن نأخذ حالة ستيفن ، "ما هو وضعي؟" |
Ve bunu alıp, kültürün ne yaptığına dair bu fikri ele alıp hayatın evrimindeki uzun süreli gidişata eklersek, hayattaki büyük geçişlerin hepsinde meselenin aslında evrimin oluş şeklini hızlandırma ve değiştirme olduğunu görüyoruz. | TED | وعندما نأخذ ذلك، نحن نأخذ هذه الفكرة لما تفعله الثقافة ونضيفه إلى أسقاطات المدى البعيد -- مجدداً، في تطور الحياة -- سنجد أن كل حالة -- كل تحوّل رئيسي في الحياة -- محوره يدور في إسراع وتغيير الطريقة التي يحدث بها التطور. |