Geçit açılmadan önce olduğu söylenen statik elektriğin oluşturduğu girdapları hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | أتتذكّرين الدوّامات الكهربائيّة من الكهرباء الساكنة التي بُلّغ عنها قبل فتح البوّابة؟ |
NT: Yeni bir çağın şafağındayız , elektriğin çağı. | TED | نيكولا تيسلا: نحن على أعتاب عصر جديد، عصر الكهرباء. |
Biraz tahrip edici görünüyordu, ve bunu altyapı gibi şeylerle ilişkilendirmeye çalıştım, ya da elektriğin ulaşılabilirliği gibi şeylerle. | TED | ما بدى لعيناً بعض الشئ، ولقد حاولت ربط ذلك مع أشياء مثل البنية التحتية، أو مثل وجود الكهرباء وأشياء من هذا القبيل. |
Evlerde elektriğin yüzde 20'si boşa gidiyor, boşa gidiyor derken, insanların verimsiz ampulleri var demek istemiyorum. | TED | 20 بالمائة من الكهرباء في المنازل تهدر و عندما أقول تهدر، لا أعني بذلك الناس لديها لمبات غير فعالة، قد يكون لديهم |
Büyük ihtimalle elektriğiniz ve elektriğin mümkün kıldığı iç mekan aktiviteleriniz de yoktur. yani çoğunlukla dışarıdasınızdır. | TED | وتعاني نقصًا في الكهرباء وبالتالي يقلّ عدد الأنشطة المنزلية لحاجتها للكهرباء ويبقى الناس خارجًا |
İlk uygulama nerdeyse her gün elektriğin kesildiği bir şehirde olan bu binayı enerji yönünden kendine yeter hale nasıl getirebileceğimiz. | TED | وكان أول تنفيذ هو التفكير حول كيفية جعل المبنى مكتفية ذاتيا من حيث الطاقة في مدينة ينقطع فيها الكهرباء كل يوم تقريبا |
Ve bundan dolayı insanlar konvülsiyona neden olmada elektriğin rolünü düşünmeye başlarlar. | TED | لذلك بدأ الناس فى التفكير فى الكهرباء لإحداث تشنجات. |
19. yy'da bu bazı insanlar için açık ve netti; kabloların ve elektriğin devrimi yeni bir yolculuğa başlıyordu. | TED | قد يبدو الأمر واضحاً للبعض في القرن 19؛ ثورة الأسلاك و الكهرباء كانت لا تزال قيد البناء. |
Mikropları zorlayamayız, saniyede ürettikleri elektriğin miktarı düşüktür. | TED | لكن لا نستطيع إجبار الميكروبات ويولدون مقداراً قليلاً من الكهرباء في الثانية. |
Gerçekten bu olağanüstü bir mekanizma, ve bu sistem dünyadaki elektriğin %5 ini kullanıyor. | TED | أنها آلة ضخمة ، وتستخدم 5 في المائة من الكهرباء المتاحة على الكوكب. |
Basit. Şimdi, hayat kurtarmanın haricince, belki de akıllı elektriğin en önemli faydası enerji tasarrufu sağlamasında. | TED | ببساطة. الآن، بجانب حماية الأرواح، ربما الفائدة الأعظم من الكهرباء الذكية في حفاظها على الطاقة. |
Fakat elektriğin hayatımıza yansımasının bir sonucu varsa, o da bu şeyi çok sevmemizdir. | TED | ولكن الشي الوحيد الذي خرج من الكهرباء أننا نحب هذه الأشياء كثيراً |
Aslında hâlâ elektriğin olması bile bir mucize. | Open Subtitles | في الحقيقة، من العجيب أن الكهرباء لا تزال موجودة |
Fuarlardaki bilimsel bir oyuncak, elektriğin nasıl ilerlediğini gösterecek. | Open Subtitles | إنها لعبة علمية انها صنعت لتبين لنا كيف تنتقل الكهرباء |
ve, elektriğin bir yerden bir yere aktarılabilmesi için de gereken budur. | Open Subtitles | هذا كل ماتحتاجه الكهرباء من قدرة للإنتقال |
bilimden bile daha minnacık... belirsiz bir elektriğin içinde saklanıyor. | Open Subtitles | الأشد صغرا من العلم وتفوق البعض في علم الكهرباء |
O dönemde elektrik çok yeni bir şeydi ve çoğu insan elektriğin ne olup ne olmadığını bilmiyor ve ondan korkuyordu. | Open Subtitles | الكهرباء كانت وقتها شيئا جديدا معظم الناس لا يفهمونه ماهيتها كان الجميع يخافون منها |
Çünkü yıldırımlarda olup biten şey, elektriğin bir yerden başka bir yere iletiliyor olmasıdır. | Open Subtitles | لان ما يحدث في البرق هو ان الكهرباء يثم بثها في الفراغ |
elektriğin ne olduğunu tam olarak anladığımız gün tarih, insan ırkının o güne dek gerçekleştirdiği en önemli ve muhtelemelen en büyük olayı yazmış olacaktır. | Open Subtitles | اليوم الذي سنعلم فيه ما هي الكهرباء سنؤرخ لحدث لربما هو اعظم واهم من اي حدث اخر في تاريخ الانسانيه |
Geçmişe bakabilir ve dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğuna sabit ve ucuz elektriğin nasıl ulaştığını gözlemleyerek bu yolları tekrardan izleyebiliriz. | TED | يمكننا أن ننظر للماضي ونحاكي الطرق التي استطعنا من خلالها جلب كهرباء ثابتة، ومعقولة الثمن إلى جزءٍ كبيرٍ من شعوب العالم. |
Soğutma sistemleri, günümüzde harcadığımız elektriğin %17'lik kısmına denk geliyor. | TED | تمثل أنظمة التبريد اليوم إجمالًا 17 بالمائة من استهلاكنا للكهرباء على مستوى العالم. |
Bana elektriğin buralarda bir yerlerde depolandığını söylediler. | Open Subtitles | يُخبرونَني بان الكهرباءَ مَخْزُونُة هنا... فيمكانما. |