Kullanmaya korkan birinin elinde bulunan silah, dünyadaki en tehlikeli silahtır. | Open Subtitles | المسدس في يد من يخاف استعماله هو اخطر سلاح في العالم |
Ölü kızın elinde bulunan saç... katilin çok zekice ve cüretkâr bir hareketiydi. | Open Subtitles | .. الشعرة التي وجدت في يد الفتاة الميتة كانت أداء من القاتل الذي كان ذكي و جرئ بشكل زائد عن الحد |
Hodgins'ten Dylan Krane'nin elinde bulunan gülün türünü belirlemesini istedim. | Open Subtitles | أود أن يقوم هودجيز بالتعرف على نوع الوردة التي كانت في يد ديلان كراين |
Şirketteki herkesten aldığım el yazısı örneklerini Creech'in sol elinde bulunan notla karşılaştırmak için göndereceğim. | Open Subtitles | انا ارسل عينات من الكتابة اليدوية من جميع ما في الشركة لتتطابق مع الملاحظة التى كانت في يد (كرتش) |
Abby, Wallis'in elinde bulunan fotoğrafı temizleyebilmiş. | Open Subtitles | آبي) تمكنت من توضيح الصورة) (التي كانت في يد (واليس |
Luciano'nun şartlı tahliye isteği elinde bulunan Dewey çok önemli bir karar vermeliydi. | Open Subtitles | طلب (لوتشيانو) بالعفو في يد توماس ديوي) وهو قرار حاسم) |
John Russell'ın elinde bulunan ilaç şişesinden alınan kalıntılar Seconal ilacı olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | البقايا من قنينة الأقراص التي وُجدت في يد (جون راسل)... |