Ellcrys ve prenses birbirlerine bağlı. Ama prensesin varlığını artık hissedemiyorum. | Open Subtitles | إن الإلكريس والشجرة متّصلتان، لكني عدتُ لا أقدر على رَصد حضورها. |
Her yeni yılın şafağında bu kutsal bahçede toplanır Ellcrys hikâyesini yeniden anlatırız. | Open Subtitles | ببزوغ فجر كل عام جديد، نجتمع في الحديقة المقدسة لنسرد قصّة الإلكريس. |
Şimdi öne çıkın ellerinizi ağaca dayayın ve Ellcrys tarafından kabul görün. | Open Subtitles | الآن تقدموا، ضعوا أياديكم على الشجرة ولتقبلكم الإلكريس أصفياءً. |
Ellcrys'in ona seslendiğini söyledi ve ona gelecek görüleri gösterdiğini. | Open Subtitles | قالت إن الإلكريس نادَتها، وأطلعتها على رؤيا للمستقبل |
Ellcrys'in hasta olduğunu hiç hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | إذن لا تذكر أيّة واقعة عن سُقم الإلكريس بتاتًا؟ |
Ellcrys'in sembolik önemini anlıyorum baba ama ne de olsa sadece bir ağaç. | Open Subtitles | أفهم الأهمية الرمزية التي تحملها الإلكريس يا أبتِ لكنها مجرد شجرة، رغم كل ما يُقال. |
Ellcrys, bir ağaçtan çok daha fazlasıdır. Buna emin olabilirsin oğlum. | Open Subtitles | إن الإلكريس أطوَل باعًا من أيّة شجرة، أؤكد لك ذلك يا غلام. |
Ellcrys tarafından çağırıldım. Bir an önce Mabet'e gitmeliyim. | Open Subtitles | إن الإلكريس نادَتني، ويتعيّن أن أقصُد إلى الحَرَم فورًا. |
Düşündüğümden de kötü. Ellcrys ölüyor. | Open Subtitles | استشراء السُقم تجاوز ظنّي، فإن الإلكريس تُحتضر. |
Elf Konseyi, kralın odasında toplandı çoğu da Ellcrys'e olanlar için hâlâ seni suçluyor. | Open Subtitles | أعضاء مجلس الجان مجتمعون بحجرة الملك، وأغلبيّتهم ما زالوا يلومونك على مصاب الإلكريس |
Elf Konseyi, Ellcrys sorununu tartışmak üzere çağrıldı. | Open Subtitles | يُحتكَم إلى مجلس الجان لمناقشة مأزِق الإلكريس. |
Ancak ondan sonra geri dönebilir ve Ellcrys yeniden doğabilir. | Open Subtitles | فقط حينئذٍ يمكن استعادة الإلكريس وبعثها. |
Ellcrys beni uyarmaya çalışıyormuş oysa ben kaçtım. | Open Subtitles | الإلكريس كانت تحاول إنذاري، بينما هربتُ. |
Her ne kadar o hücrede çürüdüğünü görmeyi istesem de Ellcrys senin de serüvenin bir parçası olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | رغم رغبتي الشديدة برؤيتك تتعفّنين بتلك الزنزانة، فإن الإلكريس تقول إنك جزء من المسعى. |
Ellcrys'in tohumu Sığınak denen yere taşınmalı. | Open Subtitles | يتحتّم حمل بذرة الإلكريس إلى مكان يُدعى برّ الأمان. |
Ama bu serüven için Ellcrys onu seçmedi. Seni seçti. | Open Subtitles | لكن الإلكريس لم تختره هو لمسعانا، بل اختارَتْكِ أنت. |
Ellcrys, yüzbinlerce yıllıktır. Akıl almaz ölçekte yaşama ve ölüme tanık olmuştur. | Open Subtitles | إن عُمر الإلكريس بلغ مئات آلاف السنين، ولقد شهدَتْ حياةً وموتًا أكثر مما يُحصى ويُحدُّ. |
Bu sebepten benim görümdeydin. Ellcrys'in seni burada istemesinin sebebi bu. | Open Subtitles | لذلك كنتِ في رؤياي، ولذلك أرادتك الإلكريس هنا. |
Şehrin tek şansı Ellcrys. | Open Subtitles | الإلكريس هي الفرصة الوحيدة أمام هذه المدينة. |
Onları savaş alanında yenemeyiz bu da Ellcrys'i onarmanın tek umudumuz olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | نعجز عن هزيمتهم بالميدان، ما يعني أن رجاءنا الوحيد في الإلكريس. |