ويكيبيديا

    "elleriyle" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بيديه
        
    • بأيديهم
        
    • بيديها
        
    • بيده
        
    • يده
        
    • يديه
        
    • يديها
        
    • أيدي
        
    • أيديهم
        
    • بيدها
        
    • بأيديها
        
    • يدها
        
    • يدوياً
        
    • باليد
        
    • بأيدي
        
    Babam bu evi altı yıl önce kendi elleriyle yaptı. Open Subtitles لقد شيد أبى هذا المنزل بيديه منذ ستة سنوات فقط
    Ancak, baron, atlarımı kendi elleriyle tımar edip, beslemeli ve iyileştirmelidir. Open Subtitles لكن البارون اسمح لي أن أطلب بأن يعيد لي خيولي بيديه
    Yani bu, onun öldürmediği tek kız en azından kendi elleriyle. Open Subtitles أذن هذه الفتاة الأولى التي لم يقتلها على الأقل ليس بيديه
    Bilge doktorlar ve gelişmiş tıptı ve cerrahlardı, elleriyle ne yapması gerektiğini bilen. TED كان حكمة الأطباء والطب المتقدم والجراحين الذين يعرفون ما يجب القيام به بأيديهم.
    Ve şimdi bu kız bunu kendi elleriyle alıyor, ve önümde ufalayıp toz ediyor. Open Subtitles والآن، أرى هذه الفتاة تمسك بيديها مستقبلنا الذي ينهار أمامي
    Babam on yıldır hasta ama üç yıl önce hastalığı ciddileşti ve onu evinden çıkarmak zorunda kaldık -- içinde büyüdüğüm ev, kendi elleriyle yaptığı ev. TED كان أبي مريضًا لمدة عشر سنوات، ولكن قبل ثلاث سنوات اشتد عليه المرض، وكان علينا نقله من منزله، المنزل الذي ترعرعت فيه، المنزل الذي بناه بيديه.
    Tofu büyük parçalar halinde gelir ve babam onları kendi elleriyle keserdi. TED يأتي التوفو في عبوات كبيرة، كان أبي يقطعهم بيديه
    Kimse bir aslanı çıplak elleriyle öldüremez. Open Subtitles لا يوجد رجل يستطيع قتل اسد بيديه من رآه وهو يقتله؟
    Tek ihtiyacı olan, baltası ve silahı ile ormanda hayatını kendi elleriyle kazanması için bir fırsattı. Open Subtitles كل ما كان يحتاج إليه هو فأسه و بندقيته و فرصة لكى يستخرج لقمة العيش من الغابات بيديه
    Kardeşi François kontrbasçı. Tüylü uzun elleriyle. Open Subtitles أخوه، فرانسوا، عازف الباس بيديه الطويلة المشعرة
    Büyükannesini çıplak elleriyle topraktan çıkarmışa benziyor. Open Subtitles و الآن اٍنه يظهر أمامى و كأنه نبش قبر جدته بيديه العاريتين
    Mimarlar, maketlerini doğrudan kendi elleriyle esnetip döndürebilirler. TED يمكن للمعماريين أن يقوموا بتمديد أو إدارة النماذج بأيديهم مباشرة.
    Sadece küçük elleriyle ekrana çekiçle vurur gibi vuruyorlar. TED إنهم فقط يطرقون بأيديهم الصغيرة على الشاشة.
    İyi ki annem burada değil. Yoksa bunun için çıplak elleriyle, Kurt'a karşı savaşırdı. Open Subtitles من الجيد عدم وجود أمي هنا، كانت لتقاتل الذئب بيديها العاريتين لأجل هذا الشئ
    Eskiden küçücük elleriyle parmağımı tutar o kocaman gözleriyle bana bakardı. Open Subtitles كان يُمسكَ اصبعي بيده الصغيرة. و ينظر إليّ بهاتين العينين الكبيرتين.
    Karısının katilini kendi elleriyle öldürmeliydi. Open Subtitles وكان قاتل زوجته قد هرب من يده ولم يكن لديه خيار آخر
    Ve dedi ki patlama öyle gürültülü ve ışık o kadar yoğunmuş ki o gözlerini korumak için yüzünü elleriyle kapatmak zorunda kalmış. TED و قال ان الانفجار كان مدويا و الضوء كان كثيفا جدا، حتى انه كان عليه في الواقع وضع يديه امام وجه لحماية عينيه.
    elleriyle renkleri görebilir. Open Subtitles أتعلمين أنه يمكنها أن ترى طيف تلك الألوان من خلال يديها
    Generaller liderlerine ihanet edip onu elleriyle teslim ettikleri için ödüllendirilmeyi bekliyorlardı. Open Subtitles توقع الجنرالات جائزة على خيانة زعيمهم و تسليمه . إلى أيدي عدوه
    İnsanlar vardı, birçoğu etrafta toplanmış elleriyle bana uzanmaya çalışıyorlardı. Open Subtitles كان هناك أناس، أناس كثيرون تجمّعوا بالمكان، ومدّوا أيديهم إليّ.
    Oh, Tanrı, bizim küçük Max'imizi... büyük ve ağır bir sürahi birayı, o küçük nazik elleriyle taşımasını yasaklamış olmalı, ha? Open Subtitles لسحب جرة كبيرة من الشراب بيدها الصغيرة الرقيقة، اليس كذلك؟
    Yatağa tırmanmıştı ve duvarı elleriyle yırtmaya çalışıyordu. Open Subtitles صعدت على السرير وحاولت تمزيق الحيطان بأيديها.
    nasıl bu kadar emin olabilirsin kendi elleriyle yazdığı intihar notunu görmedin mi? Open Subtitles كيف تكونى متأكدة هكذا لقد رأيتى الملاحظة التى تقول أنها أنتحرت وهى مكتوبة بخط يدها
    Dört yüz yıl önce robot kurucuların elleriyle meteorlardan inşa edilmiştir. Open Subtitles صُنعنا من النيازك يدوياً من قبل مؤسسي الروبوت منذ أكثر من أربعة قرون.
    Diğer dördünü yolladım ve bu da sadece elleriyle bir şeyler yapabildi. Open Subtitles حسناً، لقد أرسلت الأربعة الآخرون وكل ما حصل عليه هذا هو باليد.
    Aynı kutsal nesneye farklı ırklar elleriyle dokunamadı. TED نفس الشيء المقدس لا يمكن أن يتم لمسه بأيدي أعراق مختلفة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد