İçerideki hava borulardan dışarı emilmiş vakum yapmış. | Open Subtitles | كل الهواء امتص من هذه الفتحات وخلق مكنسة كهربائية |
Ama giydiği gecelik nikotin tabanlı ilaca batırılmış, yani deri yoluyla emilmiş. | Open Subtitles | لكن الفستان الذي كانت ترتديه كان منقوعا في مبيد حشري من النيكوتين لذا امتص عن طريق بشرتها |
Uyuşukluk dalgası gibiydi sanki bütün enerji vücudumdan emilmiş gibiydi, ...daha sonra da geri döndü. | Open Subtitles | كان مثل موجات من همود... مثل كل الطاقة و فجأة امتص من جسدي، وبعد ذلك سيعود. |
Kanları emilmiş beş ceset var. | Open Subtitles | -خمسة جُسمانات بشــرية ، جميعهم سُحبت دمــائهم ؟ |
Kanı emilmiş insanlar. | Open Subtitles | جُثمانات ، سُحبت منها دِمائُها. |
- Binbaşı Carter'da olduğu gibi, Goa'uld ortakyaşamlar ölmüş ve konukçu tarafından emilmiş. | Open Subtitles | - كما كان الحال مع الرائد كارتر ،... عندما مات سمبيوت الجواؤلد تم إمتصاصه من المضيف ... |
Kemik ilikleri bile emilmiş. | Open Subtitles | النخاع تم إمتصاصه بصورة جيدة. |
Cesetler kuruyana kadar emilmiş. | Open Subtitles | امتص الهيئات الجافة. |
- Polis. Kupkuru kalana kadar emilmiş. | Open Subtitles | (روبرت) انه رجل الشرطة, لقد امتص حتى جف تمام |
Bunlar yarısı emilmiş nane şekeriydi! | Open Subtitles | وقد امتص نصف هؤلاء على النعناع! |
- Kanı emilmiş beş ceset. | Open Subtitles | -خمسة جثمانات سُحبت دمائها . |