ويكيبيديا

    "emindi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • متأكدة
        
    • متأكداً
        
    • واثقاً
        
    • واثقا
        
    • يقين
        
    • مقتنعاً
        
    • متيقناً
        
    • مقتنعة
        
    • متأكدا
        
    • متأكدًا
        
    • كانت واثقة
        
    • مُتأكدًا
        
    • مُتأكّداً
        
    • وواثقة من
        
    • كان واثق من
        
    Patronlarının bir gün odasına bakmaya geleceğinden ve eşyalarını inceleyeceklerinden emindi. Open Subtitles كانت متأكدة من أن رب عملها كان يدخل غرفتها ويتفحص أغراضها
    Tom'un romanındaki karakterlerin hiçbirinin bunu yapmadığına emindi. Open Subtitles حيث،لسبب ما أو لآخر، كانت متأكدة أن لا أحد من الشخصيات المستوحى من خيال توم ستحلم بفعل هذا.
    Ama yaptığını sandığı şeyden o kadar emindi ki, bunu üzerinde denedi. Open Subtitles ولكنه كان متأكداً جداً مما يفعله لدرجة أنه جربه على نفسه
    Kayzer, savaşın patlamayacağından o kadar emindi ki, tatile çıktı. Open Subtitles كان القيصر الألماني واثقاً جداً أن لا حرب ستحدث لدرجة أنه خرج في إجازة.
    Berlin'in Batı bölümlerindeki Sovyet ablukasının, müttefikleri pazarlık masasına geri döndürmek için yeterli olacağından emindi. Open Subtitles كان واثقا أنّ الحصار السوفيتي لقطاع برلين الغربي سيكون كفيلاً لإجبار الحلفاء الجلوس على طاولة المفاوضات مجددًا
    Kocasının kendisini sevmediğinden... ve başka bir kadınla ilişkisi olduğundan emindi. Open Subtitles كانت تعلم أنه لا يحبها وكانت على يقين أنه يواعد فتاةً اُخرى
    Galvani elektriğin kurbağanın kendi dokuları içerisinde üretildiğinden emindi. Open Subtitles جالڤاني نفسه كان مقتنعاً بأن هناك كهرباء تتولد بأنسجة الضفدع
    O belgelerde, kocamın itibarını zedeleyip, şirketi yıkacak bir şeylerin olduğundan emindi. Open Subtitles كان متيقناً من وجود شيء في المستندات سيلطخ سمعة زوجي وسيدمر عملنا
    Maria, eğer ebeveyinlerim durumu öğrenirse kovulacağından emindi. Open Subtitles كانت ماريا متأكدة من أن إن عرف والدي فإنها سوف تطرد من العمل
    Elvira Celia'nın bu fenomene bir tanımlama getireceğinden çok emindi. Open Subtitles الفيرا كانت متأكدة أن سيلا ستجد تفسيراً للظاهرة.
    Onunla çoktan konuştum. Kendinden oldukça emindi. Open Subtitles لقد تحدثت اليها بالفعل لقد كانت متأكدة تماماً من الأمر
    Bir gün eve döneceğinden çok emindi. Open Subtitles كان متأكداً بأنه سيعود للمنزل لنا في يومِ ما
    Eş cinsel haklarının cinsel eğilim gizlenerek elde edilemeyeceğinden emindi ve Castro' yu şehir siyasetinde temsil edilmeyen birçok azınlıktan biri olarak gördü. TED وكان متأكداً أن حقوق المثليين لن تتحقق أبداً سراً، ورأى كاسترو باعتبارها واحدة من الأقليات العديدة غير المشاركة في سياسة المدينة.
    Senle birlikte herkes, DNA'nın onunla eşleşeceğinden emindi ama eşleşmedi. Open Subtitles ...كنتَ متأكداً... الجميع كان متأكداً .أن الحمض النووي سيطابق حمضه .ولم يطابقه
    Sertifikası elinde cennetten emindi. "Şekilci" ve "İkiyüzlü" ile karşılaşmak üzereydi. Open Subtitles ولأن شهادته كانت في يده فكان واثقاً من السماء، ولم يكن بعيداً جداً كان أيضاً رجلان يسيرا في الطريق
    Herkes, kendisini kurtarmak için bazı anlaşmalar yaptığına emindi. Open Subtitles الجميع كان واثقاً من أنه قد يقوم بعمل بعض الصفقات لينجي نفسة
    Son derece korkunçtu. Ve o kendinden öylesine emindi ki. Open Subtitles ،كانت الأمر مروعا فقد كان واثقا جدا من نفسه
    Onun yaptıklarını, benim yapamayacağımdan o kadar emindi ki... Open Subtitles كان على يقين من ذلك أنني لا يمكن أن تقدم الأشياء التي يستطيع.
    Rüşvet aldığımdan emindi herkesi de buna ikna etti. Open Subtitles ،كان مقتنعاً بأني كنت هناك لذلك أقنع الجميع بذلك أيضاً
    Fakat Bretz, böylesine büyük bir hasara kuvvetli bir selden başka bir şeyin neden olamayacağına emindi. Open Subtitles لكنه كان متيقناً أن التفسير الوحيد لهذا المقياس من الضرر كان فيضاناً عارماً.
    Annem, Rosa'nın ölümünün kendi hatası olduğuna emindi. Open Subtitles أن أمي كانت مقتنعة بأن موت روزا كان بسببها
    - Gerekli Eşyalar ...Kanca, Peter'in gizli yerini bulduğundan emindi. Open Subtitles وكان هوك متأكدا انة سوف يعثر على وكر بيتربان مرة اخرى هوك و طاقمة المتعطش للدماء هبطوا على الشاطئ
    Ayrıca, bir etken iki farklı sonucu tetikleyebilecek ve iki etken bağımsız olarak aynı sonuca gidebilecekken, hiçbir sonucun iki etkinin birleşiminden oluşmadığı konusunda emindi. TED وحيثما كان متأكدًا أن عنصرًا واحدًا سيستهدف تأثيرين مختلفين، وبأن يقود عاملان مختلفان بشكلٍ مستقل إلى نفس التأثير، لا يحدث تأثير بعاملين مرتبطين.
    Evet, Lynette kitaba göre yaklaşım fikrinin doğru olduğundan emindi. Open Subtitles نعم، " لينيت " كانت واثقة ان اسلوبها هو الصحيح
    Bay Ding bilgi verirken o gece Choi'yi orada gördüğünden emindi. Open Subtitles عندما أبلغَ السيد دينغ عن القضية، كان مُتأكدًا بأنه رأى تشوي تلك الليلة.
    Hapse tıktığı onca adam içerideyken, oğlunun öldürüleceğinden emindi. Open Subtitles أقصد، كان مُتأكّداً أنّ ابنه سيُقتل، بسبب كلّ الأشخاص الذين وضعهم بالسجن.
    Her şeyden emindi. Open Subtitles وواثقة من كل شيء.
    İki ay önce, kurt adam döngümü durduracak bir serum bulduğundan emindi. Open Subtitles منذ شهرين كان واثق من إكتشاف شئ0000 مصل للحد من الدورة الأنتقاليه لى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد