ويكيبيديا

    "emsalsiz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يسبق لها مثيل
        
    • فريدة
        
    • غير مسبوقة
        
    • الفريد
        
    • لا مثيل
        
    • غير مسبوق
        
    • لا يقارن
        
    • الفرديه
        
    Gene York 14. bölgede seçimleri emsalsiz olarak kazanmalı. Open Subtitles ان جين يورك سيربح الكرسى 14 للمقاطعه بأصوات غالبيه لم يسبق لها مثيل
    Şimdi emsalsiz zaferlerin olduğu dörtbuçuk yıllık savaştan sonra ülke ,devrimcilerin hançeri ile sırtından bıçaklanarak yenildi. Open Subtitles الآن بعد أربعة أعوام و نصف رائعة من الحرب بإنتصارات لم يسبق لها مثيل هو سقط بسبب طعنة في الظهر من خنجر الثوريين
    NBA oyuncularının boyu, vücutlarındaki emsalsiz tek öge değil. TED وهذه ليست الوسيلة الوحيدة التي تجعل أجسام لاعبي كرة السلة فريدة.
    Emtiya ihtiyacı, dipteki milyarın olduğu ülkelere, hepsine olmasa da çoğuna emsalsiz para girişi sağlıyor. TED إزدهار السلع يقوم بضخ كميات غير مسبوقة من الأموال إلى الكثير من بلدان المليار السفلى، ليس كلها.
    Yüksekten uçan kameraların muhteşem teknolojisiyle emsalsiz etkimizi görebilir, denetleyebilir ve teşhir edebiliriz. TED من خلال التكنولوجيا الفائقة لهذه الكاميرات التي تحلق عاليًا، نستطيع أن نرى ونتحكم ونعرض التأثير الفريد الذي لدينا.
    Arabalar kornalarını çalıyordu ve hayatlarındaki emsalsiz anlardan biriydi. Open Subtitles أطلقت السيارات أبواقها فهذه لحظة لا مثيل لها بحيواتهم
    Sayı ve kalite olarak, emsalsiz bir ölçekti bu. TED حسب كل من الكمية والنوعية لقد كان هذا مستوًى غير مسبوق
    Artık o, emsalsiz biri. Open Subtitles لكن في الوقت الراهن, أصبح لا يقارن.
    Adamlarım ve ben emsalsiz meydan okumalara alışığız. Open Subtitles أنا ورجالي معتادون على التحديات الفرديه.
    Bay Delikanlı sahne tarihinde emsalsiz bir popülerlik kazanıyor. Open Subtitles السيد المراهق حصل على شعبية لم يسبق لها مثيل في تاريخ المسرح
    Bu emsalsiz görüşmeyi gerçekleştirebilmek için tüm yeteneklerime, konsantrasyon gücüme ihtiyacım var. Open Subtitles سأحتاج إلى كل مهارتي و قوتي في التركيز من أجل تحقيق هذه المقابلة لم يسبق لها مثيل.
    Apollo 11 Cape Kennedy'den havalandığından beri beş gün geçti, ...bu emsalsiz yolculuk, en önemli noktasına ulaşıyor. Open Subtitles مرت خمسة أيام على رحيل "أبولو 11" هذه الرحلة التي لم يسبق لها مثيل تصل الى لحظتها الحاسمة
    Bu dava, suç istatistikleri içinde, emsalsiz bir dava. Open Subtitles هذه القضية فريدة فى نوعها فى عالم الجرائم.
    Bu kan, pıhtılaşmayı tamamen engelleyen emsalsiz bir özellik barındırıyor. Open Subtitles هذا الدم يحتوي على صفة مميزة فريدة والتي تمنع تجلط الدم تماماً
    Ve sen, yerçekimini ve diğer doğal güçleri kullanmak ve onları kontrol etmek için emsalsiz bir yetenekle dünyaya geldin. Open Subtitles وأنتيقدولدتيمعقدرة فريدة لاستخدامالجاذبيةوغيرهامنالقوىالطبيعية للسيطرةعليها
    Manhattan'daki kesintisiz narkotiklerin emsalsiz sesi. Open Subtitles كميات غير مسبوقة من المخدرات غير المصقول في مانهاتن.
    Polis emsalsiz bir sivil takip olarak değerlendirdikten sonra... Open Subtitles بعد ما وصفتة الشرطة بمطاردة غير مسبوقة بواسطة مدني
    - Ama sabahları testislerim emsalsiz bir biçimde büzülüyorlar. Open Subtitles و خصيتاي تقومان بهذا الأمر الفريد
    Faraday, dünyayı ve insanların yaşamlarını değiştirmeye devam ediyordu fakat sonra bu emsalsiz deha, ansızın bir hastalığa yakalanır. Open Subtitles لم يتوقف (فاراداي) عن تغيير العالم والطريقة التي يعيش بها الناس وبعد ذلك، هاجم مرض ما عقله الفريد فجأة
    Dayanıklılık, azim ve savaşma içgüdüsü çelik gibi sinirler ve emsalsiz çarpışma gücü. Open Subtitles -كالإصرار والتحمل ، وغريزة القتال -غياب العصبية وقوة لا مثيل لها في إحداث الصدمة
    Malt Mill'ın küçük emsalsiz fıçısının keşfi. Open Subtitles اكتشاف هذا البرميل الصغير "من مشروب "طاحونة الشعير هو شيء لا مثيل له
    fırsat eşitliği olarak adlandırılan bir ulusta... emsalsiz bir ırkçılık ile yıkılabilir. Open Subtitles عندما تتمزق الأمة المعروفة منذ قَرن بالمساواة في الفرص بعنف عرقي غير مسبوق
    Chaplin emsalsiz olduğu için mi? Open Subtitles الأن شابلن لا يقارن ؟
    Adamlarım ve ben emsalsiz meydan okumalara alışığız. Open Subtitles أنا ورجالي معتادون على التحديات الفرديه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد