ويكيبيديا

    "en berbat" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أسوأ
        
    • أسوء
        
    • اسوأ
        
    • اسوء
        
    • بأسوأ
        
    • أبشع
        
    • بأسوء
        
    • الأخطاء الفظيعة التى
        
    • أفظع
        
    Hem de son zamanların en berbat fırtınalarından biri sırasında. Open Subtitles خلال واحدة من أسوأ العواصف الرعدية في الذاكرة الحديثة ؟
    Tabi ne anlama geldiğini biliyorsan. Hayatımın en berbat seksiydi! Open Subtitles إذا كنت تعلمين ما أعنيه أسوأ ممارسة حب في حياتي
    Salgının en kötü döneminde, her günü Ebola virüsü riski altında geçirmek en berbat anılarımdan birisiydi. TED والعيش كل يوم مع المخاطرة العالية لنقل مرض فيروس إيبولا خلال أسوأ تفشي المرض كان واحد من أسوأ تجاربي.
    Pazar günü için en berbat şeylerden biri içinizdeki gerginlik. Open Subtitles يوم الأحد، التوتر الذي يصيبك هو واحد من أسوء الأمور
    Ve 6 yıl sonra, Amerikalı olmanın en berbat dönemini yaşıyoruz. Open Subtitles والان وبعد مرور ستة سنوات نحن فى اسوأ اللحظات فى التاريخ
    - Resimli taslaklardaki gibi, onları hortumlarda, sellerde, yangınlarda perişan olarak en berbat hallerinde göstereceğiz. Open Subtitles حسنا مثل القصص المصورة سوف نريهم من هم اسوء
    Ayetullah Humeyni hala yaşıyor ve bugünkü Ahmedinecad gibi İsrail'e karşı en berbat retoriği kullanıyor. TED كان آية الله الخميني لا يزال على قيد الحياة، و كما يفعل أحمدي نجاد حاليّا، فهو كان يستعمل أسوأ خطابات ضدّ إسرائيل.
    Muhtemelen hayatımda aldığım en berbat tavsiye. (Gülüşmeler) TED ربما أسوأ نصيحة حصلت من أي وقت مضى. ضحك
    Davranışlarını dikkate alındığında, Gilles gördüğüm en berbat karakter. Open Subtitles ولكن صلابته مجرّد استعراض, وهذا أسوأ نوع.
    en berbat tiplerin olduğu kötü bir çevreye sokman gerekir. Open Subtitles يجب أن تضعه في أجواء محيطة سيئة، مع أسوأ أنواع البشر
    Whitehurst, şüphesiz sen bir asker olarak bu duvarların bile gözünden düşmüş en berbat yaratıksın. Open Subtitles وايتهيرست، أنت بلا شك، أسوأ عذر لكي يدنس جندي مثلك هذه الجدران.
    Hayatım boyunca geçirdiğim en berbat uçuştu. Open Subtitles تلك كانت أسوأ رحلة طيران حظيت بها في حياتي
    Sahadaysan fakat maçın içinde değilsen... bir insanın sahip olabileceği en berbat vücuda sahipsin demektir. Open Subtitles إن كنت داخل أرض الملعب دونما الاشتراك في اللعب، فلا بد أن تكون في أسوأ لياقة على الاطلاق.
    Sizler, hiç kuşkusuz, çalıştığım en berbat Elit Şerifler ekibisiniz. Open Subtitles أنتم أسوأ فرقة بوليس فيدرالية عملت معها طيلة حياتي
    Tarihin en berbat sağanağından kaçıp gelmiş 90 kişi yeter. Open Subtitles أريد فقط 90 شخص خرجوا لتوهم من أسوء عاصفة مطرية في التاريخ
    Hiçbir şey bilmiyor gibisin. Hayatımın en berbat turu. Open Subtitles يبدو وكأنك لا تعرف أي شيء هنا إنها أسوء جولة أخذتها
    Bence dünyadaki en berbat şey. Eminim Ted ondan yemiyordur. Open Subtitles اعتقد انها اسوأ شئ فى الدنيا اراهن ان تيد لا يأكلها
    - Bozuk mu? Bu son yedi gün, hayatımın en berbat haftasıydı. Open Subtitles الايام السبعة الاخيرة كانت اسوأ اسبوع فى حياتى
    Bu tarihte gerçekleşmiş en berbat 16. doğum günü. Open Subtitles هذا اسوء عيد ميلاد في تاريخ اعياد الميلاد اليوم لم يكن من المفترض ان يكون هكذا
    Bu antik dönem gezginleri İpek Yolu'nda batıya ilerlerken yeryüzündeki en berbat yerlerden geçerek hayal edilemeyecek kadar kötü deneyimler yaşıyorlardı. Open Subtitles أولئك المسافرين الأوائل توجهم غربا على الطريق الحريري كانت تبدأ بأسوأ رحلة برية خلال اماكن الأكثر فظاعة على الأرض.
    Bu kız, kesinlikle bu gezegende bulunan en aşağılık, en berbat yaratık! Open Subtitles هذه البنت بدون أي شك أدنى و أبشع مخلوق مشى على هذا الكوكب
    Bu şu ana kadar yaşadığım en berbat ayrılık süreci oldu. Open Subtitles أحس وكأننا نمر بأسوء إنفصال لعيد قد مررنا به من قبل.
    en berbat hataları yapmış olsamda... elimde olsa, yapmamış olsaydım. Open Subtitles حتى الرغم من الأخطاء الفظيعة التى ارتكبتها والتى لم أكن لأفعلها لو أتيحت لى الفرصة
    Evet, düşünebileceğin olabilecek en berbat şey bu değil mi? Open Subtitles نعم, وهذا هو أفظع شيء يمكنك أن تتخيله أليس كذلك؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد