ويكيبيديا

    "en değerli" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أثمن
        
    • أغلى
        
    • أهم
        
    • أعز
        
    • اغلى
        
    • اثمن
        
    • الأكثر قيمة
        
    • جائزة أفضل
        
    • أعزّ
        
    • أكثر قيمة
        
    • وأثمن
        
    • هي أعظم
        
    • أعظم ما
        
    • الأكثر ثمناً
        
    • الاكثر قيمة
        
    Feda edebileceğim en değerli şeyin kendi sesim olduğunu anladım ama bundan uzun zaman önce vazgeçmiş olduğumu fark etmemiştim. TED حسبت أن أثمن ما أستطيع التضحية به هو صوتي، لكن كان وكأنني لم أدرك أني تخليت عنه منذ زمن طويل.
    Her gün dışarı çıkıp yapmamız gerekenleri yapabiliyorsak, bu iş sayesindedir. Çünkü hayatlarımızdaki en değerli şeylerin emin ellerde olduğunu biliriz. TED إذ سمح لنا أن نخرج ونتمّ أعمالنا في الحياة كل يوم، ونحن ندري أن أثمن ما في حياتنا في أياد أمينة.
    Görüyorsunuz, aluminyum gezegendeki en değerli metaldi, altın ve platinden daha değerli. TED ترون، الامنيوم كان المعدن الأكثر قيمة على الكوكب أغلى من الذهب والبلاتينيوم
    Yayınladığımızda, tüm haberin en değerli kısmı da o olacak. Open Subtitles وحين ننشرها فسيكون هذا الخطاب هو أهم جزء في القصة
    O benim için, dünyadaki en değerli insan ve ben hiç kimsenin onu üzmesine ve incitmesine izin veremem. Open Subtitles إنه أعز إنسان في العالم عندي و أنا لن أسمح لأحد أن يجعله يشعر أنه غير مرغوب فيه أو أنه قليل المستوى أو أزرق
    Bunun için, size hayatımdaki en değerli varlığı sundum, içime işleyen benliğimi. Open Subtitles بهذا قد منحتك أثمن ما لدى فى العالم كله هويتى المحفورة بداخلى
    Bu parmağın üstünde, dünyanın en değerli zümrütünü görüyor musun? Open Subtitles هل تري على هذا الاصبع أثمن زمرده موجوده في العالم؟
    Bu içimi rahatlatıyor; çünkü hayattaki en değerli şeye sahipsin. Open Subtitles ‫وهذا يبعث على الإرتياح، لأنك تمتلك ‫أثمن شئ في حياتنا
    İş adamlarıyla konuşurken onlarla ters düşüp hayır, çalışanlarınız sizin en değerli varlığınız değil dediğimde onları çoğu zaman çok üzüyorum. TED عندما أتحدث مع رجال الأعمال، عادة ما أجعلهم جد مستائين عندما أعارضهم وأخبرهم لا، موظفيكم ليسوا أثمن أصولكم.
    en değerli varlığınız, sizin için ücretsiz çalışmak isteyen binlerce insandır. TED أثمن أصولكم هم الآلاف من الناس الراغبين في العمل عندكم دون مقابل.
    Masai toplumunda keçiler ve inekler en değerli mal varlığıdır. TED و في مجتمع الماساي، العنز و الابقار هي أغلى الممتلكات.
    Çocuklarımın, en değerli eşyaların taze su ve empati olduğu bir zamanda yaşadıklarını hayal ediyorum. TED أتخيّل أنّ صغاري سيعيشون زماناً أغلى بضاعته الماء العذب والتّعاطف.
    Çocuklarım benim için en değerli şey ve onları yüzüstü bırakıyor olmam düşüncesi kabul edilemez. TED أطفالي هم أغلى ما عندي، وفكرة أني ربما أهملهم بأي شكل من الأشكال هي فكرة لا تطاق.
    Sokaklar ise şehrin en değerli kaynaklardan biri, fakat göz önünde bulunmalara rağmen onlara pek değer verilmiyor. TED الشوارع هي من أهم العناصر التي تمتلكها المدينة قيمة كبيرة مخفية على مرأى من الجميع
    Araştırma açısından, Lecter bizim en değerli varlığımızdır. Open Subtitles ومن وجهه النظر البحثيه ليكتر يمثل أهم مريض نملكه
    Gerçekten doktor olacaklarımız için... ...aklımız, sahip olduğumuz en değerli aletimizdir. Open Subtitles لبعضنا الذي من الممكن أن .. يصبح طبيباً يوماً ما فعقولنا هي أهم الأدوات التى نمتلكها
    en değerli ve memnuniyet verici başarım iki oğlumdur. Open Subtitles أعز إنجازاتي و أكثرها إرضاء لي هما ولداي
    Ve bu galeri şimdi bizim en değerli resimlerimize evsahipliği yapıyor. Open Subtitles والآن هذا المعرض يحتوى على اغلى رسوماتنا.
    Lordum, kadında ve erkekte lekesiz bir ad ruhlarının en değerli mücevheridir. Open Subtitles حسن السمعة للرجل و المراءة يا سيدي .. اثمن جوهرة من حلى النفس
    Haydi ama. 79'da en değerli oyuncu seçildim. Ne istersem yapabilirim. Open Subtitles ربحت جائزة أفضل لاعب عام 79، أستطيع أن أفعل ما أشاء
    Bazen insanların yaptığı en büyük fedakarlık en değerli şeylerinden vazgeçmesidir. Open Subtitles "أحياناً تكون أعظم التضحيات هي التخلّي عن أعزّ الأحبّاء إلى القلب"
    Kimse bu resimlerin neden çekildiğini bilmiyor ama bu resimler burada olanlara dair en değerli görsel kayıtları oluşturuyor. Open Subtitles لا أحد عرف فقط لماذا اُخذت هذه الصور؟ لكنّهم يشكّلون أكثر قيمة مرئية مُسجلة وجدت لما حدث هنا
    Buldukları garip bronz mekanizmanın ise nadir olarak rastlanan ve antik dünyadan gelen kendi çapında en değerli hazinelerden biri olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles وجدوا أيضا آلة برونزية قديمة تعتبر واحدة من أندر وأثمن الكنوز العلمية التي تكشفت عن العالم القديم
    Ailelerimiz en değerli servetimizdir. Open Subtitles أسرنا هي أعظم كنز لدينا.
    Sen bu kurumun en değerli varlığısın gelmiş geçmiş en büyük Kraliçesin! Open Subtitles أنتِ أعظم قوة بهذه المؤسسة... أعظم ما ملكت
    Biliyor musun, bahse varım, buradaki en değerli parça budur. Open Subtitles تدري، سأراهن بأنّ هذه القطعة الأكثر ثمناً هنـا
    Siz evliliklerini bozdunuz ve alelacele en değerli varlıklarını sattınız. Open Subtitles انتما حطمتما زواجهما وبعتما بسرعة الاصول الاكثر قيمة بالنسبه اليهما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد