ويكيبيديا

    "en doğru" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الصحيح الذي
        
    • الصائب
        
    • هي أفضل
        
    • هو الصواب
        
    • كان الشيء الأفضل
        
    • لفعلة
        
    • الصحيح الواجب
        
    • الصحيح هو
        
    • الصحيحُ
        
    • الطريقة الصحيحة
        
    • الشيء المناسب
        
    - Yaptığımız yapılabilecek en doğru şeydi, - Ama zavallı kadıncağız, Tina? Open Subtitles كان هذا هو الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله لكن تلك المراة، تينا؟
    Ya da durmanın yapılacak en doğru şeymiş gibi hissetmenizi sağlayan dokunsal bir deneyim tasarlayabilirim. TED أو بإمكاني أن أصمم تجربة لمسية تجعل عملية التوقف تبدو كأنها كانت الأمر الصحيح الذي يجب فعله.
    Ailenle birlikte olduğun sürece, yaptığın her seçim en doğru olanıdır. Open Subtitles لطالما كانت عائلتك مع بعض، كل خيار اتخذته هو الخيار الصائب.
    Ben Kira'nın öğretilerinin dünya barışının sağlanması konusundaki en doğru yol olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أن تعليمات كيرا هي أفضل الطرق لعالم مسالم
    Yine de biliyordum ki... kardeşlerim için en doğru kararı verdim. Open Subtitles وحتى بالرغم من أني علمت أن ما فعلته لإخوتي هو الصواب
    Pek kolay değil ama tecrübelerime göre bir aile kurmak, benim için en doğru seçenekti. Open Subtitles إن الأمر ليس سهلاً و لكن من خلال تجاربي اتخاذ الخيار لتكون أسرة كان الشيء الأفضل لك
    Yapılması gereken en doğru şey bu ve bunu da biliyorsunuz. Open Subtitles أن هذا الشيء الصحيح لفعلة ، وأنتم تعلمون هذا
    - Yapılacak en doğru şey bu. Open Subtitles - هذا هو الشىء الصحيح الواجب عملة -
    Belki de sana dostça söylenecek en doğru şey, "senin için endişeleniyorum" olur. Open Subtitles ربما كان الشيء الصحيح هو أن أقول لك كصديق أنني قلق عليك
    Sanırım yüzüme telefonu kapaması yapılacak en doğru şeydi. Open Subtitles أَحْسبُ إغْلاق سماعة التلفون على الشيءُ الصحيحُ ليَعمَلُ.
    Benim için bir fajın en doğru tasviri şu şekilde: TED وبالنسبة لي، الطريقة الصحيحة لوصف العاثية هي أمر من هذا القبيل.
    - Her zaman söylemesi gereken en doğru şeyi söylüyorsun. Open Subtitles تعلم فقط الشيء المناسب لتقوله.
    Ancak bildiğimiz gibi yapılacak en doğru şey genellikle en kolayı değildir. TED مع ذلك، وكما نعرفُ، الشيء الصحيح الذي نقوم به ليس في الغالب هو الشيء السهل.
    Kesinlikle yapılacak en doğru şey bu olur. Open Subtitles هذا هو بالتأكيد الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله.
    Blair ve ben ayrıldık, ve bunun, yapılacak en doğru şey olduğunu biliyorum. Open Subtitles بلير وانا انفصلنا واعلم انه الشيء الصحيح الذي فعلته
    Ve bu evliliğin için en doğru olanı ülken için, ve ruhun için de. Open Subtitles و هذا هو الشيء الصحيح الذي ستفعله من أجل زواجك من اجل وطنـك و من اجل نفسك
    Ama, en doğru şeyi, bu gece onların yatağında yapacağız, tamam mı? Open Subtitles لكنك تعلمين أننا سنقوم بفعل الشيء الصائب في سريرهم الليلة، حسنا؟
    Emin olun Başkan Hanım, en doğru karar bu. Open Subtitles ثقي بي سيدتي الرئيسة فهذا هو العمل الصائب
    Burda kalıp, yapacaksın Hem de en doğru şekilde Sen önce bi kendi işine bak Open Subtitles لا ، لا ، لا ، لقد حصلت على زواجي و على وظيفتي هذه هي أفضل حياة يمكن أن تتمناها و بخصوص تصرفاتك عليك تغييرها حالاً
    Ona gözkulak olmak yapılacak en doğru şey. Bu çok önemli. Open Subtitles العناية به هي أفضل شيء و هذا مهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد