İşte deli doktoru burada, en gözde hastasını korumaya gelmiş. | Open Subtitles | نتراجع الآن .. لقد وصلت فى الوقت المناسب لتنقذ مريضها المفضل |
Onun için bu kadar üzüldüğünü görmek gerçekten güzel. Benim en gözde modelimdi. | Open Subtitles | من الجميل أن أراك حزيناً من أجله، لقد كان نموذجي المفضل. |
Bir gün kitapçıdayken en gözde yazarımla karşılaştım ve onu baştan çıkardım. | Open Subtitles | في يوم من الأيام رأيت كاتبي المفضل في المكتبة و أغريته.. |
Stalin'in en gözde bilim adamıdır. Tabii medyumluk bilim sayılırsa. | Open Subtitles | عالمته المفضلة إذا كان يمكنك تسمية البحث النفسي ، علماً |
dedim. Bir sessizlik oldu. Sonunda en gözde öğrencim, direk gözlerimin içine baktı ve | TED | و ساد الصمت. ثم تتجاوب طالبتي المفضلة و تنظر مباشرة إلى عيني |
Uçurtmalar. Size önce kısaca tarihinden bahsedip sonra her çocuğun en gözde oyuncağının ihtişamlı geleceğini anlatacağım. | TED | ,سأقدم لمحة تاريخية عن الطائرات الورقية وسأخبركم عن المستقبل الرائع ،للعبة المفضلة لكل طفل |
Burada ki en gözde spor budur. | Open Subtitles | .انها الرياضة الاكثر شعبية هنا |
İsviçre demek! Severim İsviçre'yi. en gözde ülkelerimden birisidir. | Open Subtitles | سويسرا،أنا أحب سويسرا إنها المكان المفضل لدي |
Üzgünüm ama bu aralar en gözde... personelim o değil Liv. | Open Subtitles | اغفري لي أنا لست الشخص المفضل في هذه الأيام, ليف |
Şimdi boynumu yala ahırdaki en gözde atın olduğumu söyle. | Open Subtitles | والآن العق رقبتى وأخبرنى أننى حصانك المفضل فى الإسطبل |
Bundan böyle en gözde hitap şeklim bu. | Open Subtitles | بالتأكيد، إنه لقبى المفضل من الأن فصاعداً |
Jessie'nin en gözde şeyini seçtin. | Open Subtitles | حسنا لقد إخترتى الشىء المفضل ل "جيسى" وهذا بالقطع شىء أفضل |
Miles, sen her zaman benim en gözde eşim olacaksın. | Open Subtitles | أوه ، مايلز ، دائمًا ستكون زوجي المفضل |
Tamam, evet, çocuklar hayattaki en gözde... şeyim olmayabilir. | Open Subtitles | حسناً، الأطفال ليسوا الشيء المفضل |
Şimdi sizlere her çocuğun en gözde oyuncağının ilk bağımsız enerji üretimini göstereceğim. | TED | سأريكم الآن أول توليد تلقائي الطاقة ،باستعمال اللعبة المفضلة لكل طفل |
Washington'dan Lord Mountbatten'nin en gözde projelerinden birine Amerikan ordusunun tamamen karşı olduğunu bildirmeye gelmiştim. | Open Subtitles | أتيت من واشنطن حتى أشرح موقف الجيش الأميركي المعارض بشدة لأحد مشاريع اللورد ماونت باترن المفضلة |
en gözde olanın küçük kız olduğunu düşünüyorsun. Bu yüzden mi kurtulmayı başardı? | Open Subtitles | إذاً تعتقد أن الطفلة هي المفضلة ولهذا نجت ؟ |
- Ne? - en gözde müşterisiyle birlikte. | Open Subtitles | ـ ماذا ـ لقد اتى ، ثم ذهب مع زبونته المفضلة |
Onunla da burayı açmışlar, bu heriflerin en gözde mekanları | Open Subtitles | أتضح أن هذه هي نقطة تجمعهم المفضلة هذه هي حانة المرتزقة ؟ |
Bir sonraki parçamız en gözde şarkılarımızdan olacak. | Open Subtitles | الأغنية التالية التي سوف نعزفها لكم , هي من أجمل الأغاني المفضلة |
Görünüşe bakılırsa o da New York'un en gözde doktorları listesinde. | Open Subtitles | وعلى ما يبدو انها في قائمة الطبيبات الاكثر اثارة في (نيويورك) |