Sen gerçekten de tanıdığım en iğrenç insanlardan birisin. | Open Subtitles | أنت بالفعل واحد من أقرف الناس الذين قابلتهم0 |
Gördüğüm en iğrenç şeylerden biriydi. Anlat. | Open Subtitles | أنه من أقرف الأشياء أراها في حياتي من قبل |
Meğerse en iğrenç, en korkunç en sosyopatik taraflarını bile kabullenmiş ve sevmişim. | Open Subtitles | اتضح انني أقبل و أُقدّر أبشع واقذر واكثر الاجزاء المعتلّة اجتماعياً فيك |
Ve bunu ne kadar düzeltmek istersen iste yine de yaptığın en iğrenç şey olarak kalsın! | Open Subtitles | ولايهم الى أي مدى تحاول أن تجمله سيبقى أبشع شيء يمكنه تخيله |
Sadece iki haftadır burada olmasına rağmen... şimdiden okuldaki en iğrenç çocuk... olmayı başardı. | Open Subtitles | ،لقد كان هنا فقط لمدة أسبوعين وهو بالفعل أبغض ولد في المدرسـة |
Ayrıca New York eyaleti tarihinin en iğrenç suçlarından birini işlemiştim. | Open Subtitles | و هو إرتكب أشنع جريمة في تاريخ ولاية نيويورك |
Katie o gördüğüm en iğrenç şey | Open Subtitles | كيتي، هذا أكثر شيء مقزز قد رأيته على الإطلاق |
Ama burası, pek çok masum insanı en aşağılık, en acımasız en iğrenç şekilde öldüren birini barındırıyor. | Open Subtitles | ولكنه مكان يأوى انسانا مذنبا بأقسى وأشرس جريمة فاسدة وهى ذبح العديد من البرياء |
Bu hayatımda gördüğüm en iğrenç şey. | Open Subtitles | حسنا، هذا هو الى حد كبير أفدح شيء رأيته. |
Bir erkeğin düzebileceği en iğrenç kızlar listesini görseydiniz kafayı yerdiniz. | Open Subtitles | إذا رأيت ناس مصطفة، لمثل أقرف فتاة ،شاب سيضاجعها ستندهشون |
Anladım. Bu duyduğum en iğrenç şeylerden biriydi. | Open Subtitles | حسناً, هذا أقرف شئ قد سمعته قط |
Evet, şimdi de hayatımın en iğrenç ayrılığını yaşıyorum. | Open Subtitles | هذا رسمياً أقرف انفصال في حياتي |
Muhtemelen gördüğüm en iğrenç insan modelisin. | Open Subtitles | أنت على الأغلب أقرف شخص قابلته في حياتي |
Bana bir bakışı var ki... sanki dünyadaki en iğrenç şey benmişim gibi. | Open Subtitles | ... إنهينظرليو كأني كنت أبشع شيء في العالم... |
Kesinlikle, en iğrenç suçlular bile yedinci bir şansı hak eder. | Open Subtitles | حتى أبشع المجرمين يستحقون فرصة سابعة |
en iğrenç şeyleri ilginç bir hale sokabiliyorsun. | Open Subtitles | كيف تجعل أبشع الأشياء تبدو فاتنة؟ |
Harika, şimdi dünyanın en iğrenç mektup açıcısını Enzo'ya vereceğiz. | Open Subtitles | بديع، والآن لدينا أبشع فتّاحة خطابات بالعالم لنعطيها لـ (إينزو). |
Hayatımda izlediğim en iğrenç şey. | Open Subtitles | هذه بعض من أبغض الأشياء التي رأيتُها في حياتي، وحتى الأن. |
Stannis, Kıştepesi'ni alacak ve seni Kuzey'deki en iğrenç ailenin elinden kurtaracak. | Open Subtitles | ستانيس) يأخذ (وينترفيل) وينقذكِ) من أبغض عائلة في الشمال |
Bu videolarda her ne varsa Bayan Purcell'in çektiği görüntüler arasındaki en iğrenç ve korkuncu olmalı. | Open Subtitles | لابد أن أُحذرك , واتسن. أياً كان في تلك الأشرطة من المحتمل أن يكون أشنع و الاكثر ذهولاً |
Nerus, sen gördüğüm en iğrenç sofra adabına sahip insansın. | Open Subtitles | (نيروس)، آداب المائدة لديك أشنع من آداب... أيّ شخص عرفته |
Tony Silvercreek görebileceğin en acımasız, en iğrenç... en dişli boşanma avukatıdır. | Open Subtitles | توني سيلفركريك) احد اشرس) واقذر محامي الطلاق المتعطشين للدماء |
Bu senden gördüğüm en aşağılayıcı, en onur kırıcı, en iğrenç hareketti. | Open Subtitles | هذا كان أكثر شيء مهين، شرير، مقزز قد رأيتك تقوم به في حياتي. |
Bugün mahkeme karşısında olabilecek en iğrenç şekilde haksızlığa uğramış birini görüyoruz. | Open Subtitles | نرى أمام المحكمة اليوم شخصٌ تعرض للظلم بأقسى الطرق |
Bu hayatımda gördüğüm en iğrenç şey. | Open Subtitles | حسنا، هذا هو الى حد كبير أفدح شيء رأيته في حياتي. |