Öyleyse seninle akşam, dünyanın en ilginç ikinci randevusunda görüşürüz. | Open Subtitles | حسناً ، سأراكِ الليلة في أغرب موعد ثاني على الإطلاق |
"Sonuç olarak cezaevi tarihinin en ilginç konuşmalarından biri gerçekleşti." | Open Subtitles | النتيجة : واحدة من أغرب المؤتمرات في تاريخ السجون |
Ama onları suçlayamam muhtemelen son bir ayda başlarına gelen en ilginç şeydir. | Open Subtitles | ربما هذا هو الشيء الأكثر إثارة الذي حدث في هذا المكان منذ شهر |
Şaşırtıcı bir şekilde dolabınızda okuduğum en ilginç şey babanın mektubu değildi. | Open Subtitles | تعرف، بشكل مفاجئ الرسالة من والدك لم تكن أكثر الأمور إثارة للإهتمام |
Bana en ilginç gelen nokta ise, oyunun sonunda geri-bildirim ve istatistik almanız, neleri becerebildiğinize dair. | TED | الشيء المثير للاهتمام بالنسبة لي في نهاية اللعبة يكون لديك إحصاءت وردود أفعال عن أداءك. |
Görünmezlikle ilgili en ilginç şeylerden birisi, göremediğimiz şeyleri aynı zamanda anlayamıyoruz. | TED | أحد الأمور المثيرة للاهتمام في الأشياء الخفية هو أن ما لا نستطيع رؤيته لا نستطيع فهمه أيضاً. |
Ve en ilginç gezi, Teğmen. en ilginç! en ilginç! | Open Subtitles | والأكثر اثارة أيضا أيها الملازم الأكثر اثارة, الأكثر اثارة |
Bu seyahatten ortaya çıkan en ilginç şey Ay'ın güney kutubunda Shackledon Kreterinde ortaya çıkan yüksek miktardaki hidrojendi. | TED | والشيء الأكثر دهشة نتج عن هذه المهمة هو توقيع هيدروجين قوي في حفرة شاكلتون في القطب الجنوبي للقمر. |
Ama kimlikteki en ilginç kısım da bu değil. | Open Subtitles | لكن التاريخ ليس أكثر شيء شيق في بطاقة الهويّة هذه. |
Bu kasabada tanıştığım en ilginç insanlardan birisin ve seni, diğer insanlarla tanıştırmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنتي من أكثر الناس المثيرين للإهتمام قابلتهم بحياتي ولا أستطيع إنتظارا حتى |
6 metre uzunluğundaki kristalleriyle, dünyanın en ilginç mağara odasıdır, burası. | Open Subtitles | ببلوراتهاالبالغةستةأمتار، إنها بالتأكيد أغرب غرفة كهفية في العالم. |
Ben mi yanılıyorum... yoksa kadın en ilginç şekilli vajinaya mı sahip? | Open Subtitles | هل أرَ هذا فقط... أم هي لديها أغرب شكل لمهبل على الإطلاق؟ |
Kariyerimdeki en ilginç hikâye bu. | Open Subtitles | إنها أغرب قصة لعينة سبق وأن قمت بتغطيتها. |
Dünyanın en ilginç banka soygunu için. | Open Subtitles | من أجل أغرب سرقة بنك في العالم |
en ilginç bulduğum noktaysa bunun tarihsel oluşu. | TED | والشيء الأكثر إثارة للاهتمام الذي اكتشفته حولها كان تاريخيا. |
Bu kötü huylu mutasyonun belki de en ilginç yanı aslında yararlı bir adaptasyon olarak evrimleşmiş olmasıdır. | TED | ولربما يكون الأكثر إثارة للدهشة أنّ هذه الطفرة الخبيثة قد نشأت أصلًا كتكيّفٍ مفيد للجسم. |
Bedava muhtemelen en ilginç şey. | TED | المجانية هي على الأرجح الشئ الأكثر إثارة للإهتمام. |
Ve en ilginç olanı, sizler ve çocuklarınız güçlü imparatorluklar yaratmak için destekleniyorsunuz halbuki bunlara o kadar da ihtiyacınız yok. | TED | والشيء المثير للاهتمام حقا هو، أنت وأطفالك يتم تمكينكم لبناء امبراطوريات عظمى، وأنت لا تحتاج إلى الكثير للقيام بذلك. |
Bu en ilginç Sahip olduğum detay hakkında bilgi. | Open Subtitles | هذا هو أقل التفاصيل المثيرة للاهتمام التي لدي معلومات عنها. |
Copuyla yaptığı en ilginç şey neymiş, sormayı denesene? | Open Subtitles | لما لاتحاولين سؤالها ماهو الشيء الأكثر اثارة الذي قامت به بهراوتها؟ |