Tek bildiğim, gördüğüm zayıf bilekli en inanılmaz insan olduğun. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أنت أروع شخص مع كواحل ضعيفة قابلته |
Hayatımın en inanılmaz sürüş deneyimiydi. | Open Subtitles | لم أقود اي شيء مثلها كانت أروع قيادة في حياتي |
...balinaların ve yunusların geçtiğini izlemek dünyadaki en inanılmaz duygulardan birisidir. | Open Subtitles | وترى الحيتان والدلافين تقترب منك ينتابك واحد من أروع الأحاسيس على الإطلاق |
Sen şimdiye kadar çıktığım en inanılmaz kızsın. | Open Subtitles | أنت الفتاة الأكثر دهشة من الفتياة التي واعدتهن |
Annelik içgüdüsünün doğanın en inanılmaz armağanı olduğunu düşünürüm. | Open Subtitles | دائما أعتقد أن غريزة الأمومية دائما أحد أهم مواهب الطبيعة الأكثر دهشة |
Müsabaka tarihindeki en inanılmaz anlardan biriydi. | Open Subtitles | هذه لحظة مدهشة في عالم الرياضة |
Tüm hayatım boyunca yaşadığım,en inanılmaz deneyimdi. | Open Subtitles | أريد أن أقول أن هذه كانت أروع تجربة في حياتي كلها |
Ve gördüğüm en harika, en inanılmaz şey olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | رأيتك على التلفاز و اعتقدت أنك أروع شيء رأيته في حياتي |
Perişan hâldeyken bir bakmışsınız ki dünyanın en inanılmaz kadınıyla tanışmış ve ona âşık olmuşsunuz. | Open Subtitles | في لحظة تكون تعيسًا، وفي التالية تقابل أروع إمرأة في العالم وتقع في الحب. |
Futbol tarihinin en inanılmaz beş dakikasını kaçırdın. | Open Subtitles | لقد ضيعتِ أروع خمس دقائق من شيء يشبه كرة القدم حدثت أبداً |
Gerçekten şimdiye kadar tanıştığım de en harika en inanılmaz, en muhteşem adamı kendi... aptal ve inatçı ellerimle bırakabileceğimi mi düşündün? | Open Subtitles | أتعتقد حقا أني سأدع أفضل و أحلى و أروع رجل عرفته في حياتي ينزلق من بين أصابعي الغبية العنيدة ؟ |
Annenle babanın şehir dışında olduğunu bildiğim için sana geldim çünkü kız kardeşinin tanıdığım en inanılmaz kadın olduğunu düşünüyorum ve ona evlenme teklifi yapmak istiyorum fakat önce senden icazet almak istedim. | Open Subtitles | أعلم أن والديكم خارج المدينه لذا أتيت إليك لأنني أعتقد بأن أختك أروع إمرأه قابلتها في حياتي |
Hayatında gördüğü en inanılmaz şeymiş. | Open Subtitles | قال أنه كان أروع ما رآه في حياته |
"Dün gece hayatımdaki en inanılmaz geceydi." | Open Subtitles | كانت الليلة الماضية , هي" "من أروع ليالي حياتي |
Sen-Sen bugüne kadar tanıştığım en inanılmaz kadınsın. | Open Subtitles | وأنت أروع إمرأة قابلتها في حياتي |
- Ah Cameron, hayatımda gördüğüm en inanılmaz şeydi. | Open Subtitles | لقد كانت أروع شيء شاهدته على الإطلاق |
Bu şimdiye dek oynadığım en inanılmaz sessiz film oldu. | Open Subtitles | هذة أروع لعبة بدون كلام ، اسفة ، اكمل |
Bu... gerçek anlamda yediğim en inanılmaz şey. | Open Subtitles | هذا مثل الأكثر... بشكل حرفي الأكثر دهشة الشيء الذي أنا أَبَداً أَكلتُ. |
Eric, en inanılmaz haberler bende. | Open Subtitles | إيريك، عِنْدي الأخبارُ الأكثر دهشة. |
Müsabaka tarihindeki en inanılmaz anlardan biriydi. | Open Subtitles | هذه لحظة مدهشة في عالم الرياضة |