Gençken en iyi doktor, dinlenmektir. | Open Subtitles | عندما تكونين شابة، فإن الراحة هي أفضل طبيب. |
Bütün kalbimle inanıyorum ki dünyadaki en iyi doktor, dünyadaki en iyi diyetisyen sizsiniz. | Open Subtitles | أومن بشدّة بأن أفضل طبيب في العالم، و أفضل أخصّائي تغذية في العالم هو أنت. |
Orta Batı'daki en iyi doktor o, inanın bana. | Open Subtitles | إنّه أفضل طبيب نساء في الغرب الأوسط، ثقي بي. |
Böbürlendiği tek şey buradaki en iyi doktor olmaktı. | Open Subtitles | كونه أفضل طبيب هنا هو كل ما يملكه |
Ülkedeki en iyi doktor benim. | Open Subtitles | حسناً, أنا أفضل طبيب في الولاية |
Şu anda en iyi doktor o. | Open Subtitles | إنه أفضل طبيب على الإطلاق |
Çünkü o o... çocuğu elimdeki en iyi doktor. | Open Subtitles | هذا الوغد أفضل طبيب لدينا |
Çünkü o o... çocuğu elimdeki en iyi doktor. | Open Subtitles | هذا الوغد أفضل طبيب لدينا |
Şimdiye dek birlikte çalıştığı en iyi doktor sizmişsiniz. | Open Subtitles | يقول أنك أفضل طبيب عمل معه |
Evet, Salem'deki en iyi doktor! | Open Subtitles | ( نعم, أفضل طبيب في كل أنحاء (سيلم |