Üzgünüm. Ama şu anda elimden gelenin en iyisi bu. | Open Subtitles | آسف ، لكن حالياً هذا أفضل ما يمكنني عرضه عليكِ |
Ama sen konuşana dek benim yapabileceğimin en iyisi bu. | Open Subtitles | لكن هذا أفضل ما يمكنني فعله حتى تبدأ بالحديث معي. |
Sivilleri öldürmeden ve insanları kendimize düşman etmeden yapabileceğimizin en iyisi bu. | Open Subtitles | هذا أفضل ما أستطعت عمله من دون قتل المدنيين وتحوٌل الشعب ضدنا |
Efendim, Bizim için yapabileceğinizin en iyisi bu mu ? | Open Subtitles | سيدي , هل هذا افضل ما يمكنك ان تفعله لأجلنا؟ |
Evet, üzerinde çalışıyoruz, fakat şu anda elimizdeki en iyisi bu. | Open Subtitles | أجل، نعمل على ذلك، ولكن الآن هذا هو أفضل ما لدينا. |
- Ama büyük bir hata yapıyorsunuz - en iyisi bu. | Open Subtitles | انا افهمك بحق و لكن اظن انك تقومين بخطأ كبير لأنى اؤمن هذا هو الأفضل حقاً |
Yapabileceğimin en iyisi bu. Belki haftaya daha iyisini bulurum. | Open Subtitles | و لكن هذا أفضل ما أستطيع ربما أفعل أفضل الأسبوع المقبل |
Yapabileceğinin en iyisi bu ha? | Open Subtitles | هذا أفضل ما يمكنك أن تفعله ، أليس كذلك ؟ |
Yapabileceğimin en iyisi bu. Manyak gibi ağrıyor ve üstüne yük bindiremezsin. Ama en azından hareket edebilirsin. | Open Subtitles | هذا أفضل ما أستطيع فعله ستؤلمك الآن عليك أن لا تتحركي |
Pek zamanım yoktu. Yapabileceğimin en iyisi bu, tamam mı? | Open Subtitles | لم يكن لديّ الوقت، و لقد كان هذا أفضل ما يمكنني فعله، حسناً؟ |
Orta boylu, normal kilo ve sıradan biri. Yapabildiğinizin en iyisi bu mu? | Open Subtitles | طوله متوسطه, وزنه متوسط هذا أفضل ما عندك؟ |
Bana verdiğin parayla bulabildiğimin en iyisi bu. | Open Subtitles | هذا أفضل ما استطعت شراءه بالمال الذي أعطيتني إياه |
Yapabileceğimin en iyisi bu. Bunları hemen satmam gerekiyor. | Open Subtitles | هذا افضل ما يمكنني فعله عليّ ان احجزهم جميعهم في نفس الوقت |
Evet, sanırım en iyisi bu olur. | Open Subtitles | نعم. ربما هذا هو أفضل ما يمكنني القيام به |
Üzgünüm, ama arkadaşlığımız için en iyisi bu. | Open Subtitles | . جيم انا أسف أنها لم تنجح .. ولكننى أعتقد أن هذا هو الأفضل لعلاقه الصداقه بيننا |
Böyle yapmam gerektiği için üzgünüm, ama en iyisi bu. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني كان يجب ان افعل ذلك ، ولكن هذا الأفضل |
en iyisi bu. Neden kapının önüne bir şey koymuyorsun. | Open Subtitles | هذا للأفضل لماذا لا تضع شيئا في الباب الأمامي |
Aslında departman için en iyisi bu. | Open Subtitles | و سيكون حالنا أفضل بعدهُ الحقيقة أن هذا أفضل شيء بالنسبة للقسم |
- Evet, elimizden gelenin en iyisi bu sanırım. Şeffaf bantla bantla. | Open Subtitles | حسنا، ذلك أفضل ما يمكننا أن نتمناه ضع عليها الشريط اللاصق |
Bu şehir berbat, yapabileceğimin en iyisi bu. | Open Subtitles | . هذه البلدة مريضة . هذا أفضل شئ يمكن أن أفعله . لا أستطيع |
- Bu olmaz. - en iyisi bu. Gerçekten. | Open Subtitles | لا أريد هذا أنا أعتقد أن هذا أفضل واحد صدقاً |
Daha iyisi çıkana kadar en iyisi bu. | TED | إنه الأفضل حتى يظهر شيء أحسن منه |
Gerçekten ikimiz içinde en iyisi bu. | Open Subtitles | إنه أفضل لكلانا، في الحقيقة، لأنه إن لم تقبل بذلك |
Herkes için en iyisi bu. | Open Subtitles | أعني انه الأفضل للجميع. |
en iyisi bu oyunun sonuna kadar oynanması. O doğruya karar verir. | Open Subtitles | فمن الأفضل أن تدع هذه الأمور تلعب بها النحو الذي يراه مناسبا. |
Eğer soru sorulmadan bir yerler istiyorsanız, elimdekilerin en iyisi bu. | Open Subtitles | لو أردت مكاناَ دون طرح سؤال فهذا أفضل ما لدي |