Yüzyılın en karmaşık davalarında benim ifademe başvurulmuştur. | Open Subtitles | لقد شهد في بعض الحالات النفسية الأكثر تعقيدا في القرن |
Evet, gezegendeki en karmaşık adama karşı bir şeyler hissediyorum ve her gün onu korumak için aldığım risklerin kıymetini bilmiyor bile. | Open Subtitles | نعم، لدي مشاعر نحو الرجل الأكثر تعقيدا على هذا الكوكب، و، وهو لا يقدر حجم المخاطر ألتي أخوضها كل يوم لحمايته |
Yapmak zorunda kaldığım en karmaşık şey, aranciniler. | Open Subtitles | الشيء الأكثر تعقيدا من المفترض القيام به, ارانسيانس |
Merkezi sinir sistemi ve beyin göreceğiniz en karmaşık organ grubudur. | Open Subtitles | بسبب النظام العصبي المركزي وإنجازاته المتوهجة . . والمخ يعد أعقد وأكثر عضو غموضاً |
Ve bizim yaptığımız herşeyin arkasındaki itici kuvvet en karmaşık ve gizemli organımız beynimizdir. | Open Subtitles | والقيادةالقويةوراءكلشيءنفعله ، هي أعقد عضو فيأجسامناوأيضاالأكثرغموضا، |
Ayrıca burada dünyanın en karmaşık sinir sistemlerinden birinden bahsediyorum. | Open Subtitles | نحن نتحدث حول واحداً من أكثر الأنظمة تعقيداً في العالم |
İşte bu, insan beyni öyle görünmüyor olabilir ama, tüm evrende bildiğimiz, en karmaşık fiziksek yapıdır. | Open Subtitles | هذا هو ، الدماغ البشري قَد لا يبدو مثله، لكنه النسيج المادي الأكثر تعقيدا الذي نعرفه |
Toplumumuzun en korunmasız bireylerinin sağlık ve bakımları hakkında konuşmak istiyorum. Bu insanlar en karmaşık sağlık problemleri ile uğraşmaktalar. | TED | أود أن أتحدث إليكم عن صحة ورعاية السكان الأكثر ضعفا في بلدنا، أولئك الذين يتعاملون مع القضايا الصحية الأكثر تعقيدا وخطرا. |
Ekibin en karmaşık hızlandırılmış çekim girişimi bir İngiltere ormanındaki tüm büyüme sezonunu tek bir çekimde göstermekti, ...ve bu toplam iki yıl sürdü. | Open Subtitles | الأكثر تعقيدا في إزالة الفواصل الزمنية ، محاولة العلماء لإظهار موسم نمو كامل في الغابات الإنجليزية في لقطة متواصلة واحدة |
Kardiyovasküler sistem bu dönem aldığım dersler içinde en karmaşık olanı ve cerrahi en güçlü olduğum alan değil. | Open Subtitles | نظام القلب والأوعية الدموية هو الجزء الأكثر تعقيدا في هذا الصف الدراسي، والمهارات الجراحية ليست موطن قوتي، لم تكن كذلك من قبل |
Bu, en karmaşık olanı. | TED | هذه هي الأكثر تعقيدا. |
en karmaşık hayvanlar bile alacakaranlık kuşağında saydam hale gelmişlerdir. | Open Subtitles | حتى الحيوانات الأكثر تعقيدا (أصبحت شفافة في (منطقة الغسق |
- Ducky, lütfen dinle. Donanmanın en karmaşık silah sistemlerinden biri hakkında... - ...sana bilgi vermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | إنتبه من فضلك يا (داكي)، أنا أحاول أعلمك درسا سريعا عن نظام البحرية الأكثر تعقيدا |
Ama maske ile büyük bir sanatçı seyirciye en karmaşık, en gizli duygularını iletebilir. | Open Subtitles | لكن مع قناع يمكن للفنان العظيم ان ينقل الى الجمهور أعقد العواطف الخفية |
Bu güne kadar yapılan en karmaşık doğa belgeseli 60 saniyelik bir çekim olmuş oldu. | Open Subtitles | لقطة استغرقت 60 ثانية ، لتثبت أنها واحدة من أعقد وأصعب |
Beyin, evrende, bildiğimiz en karmaşık mesele. | Open Subtitles | التي تنتظم بها الخلايا في المخ كوخ: يعتبر المخ من أعقد المواد |
Teşekkürler onlara ki, harika şehirler inşa ettik, en büyük kayaların arasından kemirip geçtik, en karmaşık makineleri yaptık. | Open Subtitles | بها بنينا أكبر المدن قضمنا من خلالها أقوى الصخور بنينا بها أعقد الألآت |
Zor bir iş, çünkü bütün araştırmalarımıza karşın beyin hala bilinen evrendeki en karmaşık cihaz. | Open Subtitles | وهذه مهمة صعبة فمع وجود كل هذا البحث لا يزال المخ أكثر الأدوات تعقيداً في الكون المعروف |
Sipariş ettiği kahve binadaki en karmaşık kahveydi. | Open Subtitles | طلبية قهوتها كانت الأكثر تعقيداً في هذا القسم |