| Bakalım bir elma bulabilecek miyim. En sevdiği şey. | Open Subtitles | دعينا نرى اذا كنت سأجد تفاحه انها المفضله لديها |
| Bakalım bir elma bulabilecek miyim. En sevdiği şey. | Open Subtitles | دعينا نرى اذا كنت سأجد تفاحه انها المفضله لديها |
| Sabahları En sevdiği şey kendine kıyafet seçmek. | Open Subtitles | و الشيء المفضّل الذي تقوم به أثناء الصباح هو إخيتار ملابسها |
| "En sevdiği şey: Soğan" | Open Subtitles | "الشيء المفضّل" "البصل" |
| "En sevdiği şey: | Open Subtitles | [الشيء المفضّل: |
| Şey, ben de bu konuya gelecektim. En sevdiği şey, taraklar. | Open Subtitles | حسنا ، كنت سأحصل على السبب ، الشيء المفضل لديه هي الأمشاط |
| Kardeşimin En sevdiği şey, kalemtıraş kullanmaktı. | Open Subtitles | الشيء المفضل لأخي كان هو استعمال مبراة القلم |
| En sevdiği şey bir şeyleri yakmaktı. | Open Subtitles | الشيء المفضل لديه هو حرق الأشياء |