"endişeleniyorsun" - ترجمة من تركي إلى عربي

• قلق
• قلقة
• تقلق
• تقلقين
• يقلقك
• القلق
• قلقك
• قلقٌ
• قلقه
• تخشين
• تشعر بالقلق
• قلقا
• يقلقكِ
• قلقةً
• تَقْلقُي

Onun ailesi için mi endişeleniyorsun, yoksa arkadaşın için mi?
هل أنت قلق على عائلته أو صديقك؟ ذلك لمصلحته أيضاً

Madem bu kadar endişeleniyorsun, Annemle babamı bekleseydik bari ?
إذا أنت قلق جداً هكذا فماذا اذا لم ننتظر والداى

Biliyorum endişeleniyorsun, ama durumu öğrenmek için ufak bir muayene yapacağım, tamam mı?
أنا أعلم بأنك قلقة ,ولكن سأقوم باختبار نفسي ثم سأخبرك , حسنا ؟

Kulak misafiri olursun diye endişeleniyorsun ama oğlun için endişelenmiyorsun.
أنتِ قلقة من أن يسمعني أحد، ولستِ قلقة على ابنك

Senin sevip sevmemeleri konusunda o kadar endişeleniyorsun ki, sana saygı duymuyorlar.
أنت تقلق كثيراً بشأن أحبوك أو لا، ولذلك أعتقد أنهم لا يحترمونك

Fazla endişeleniyorsun, bayan. Phoebe'nin büyü harici bir hayatı var, ya da en azndan vardı.
انت تقلقين كثيرا سأفتقدكي. فيبي تعيش حياتها في الخارج بعيدا عن السحر أو انها عاشت مرة

Dokuz yaşındaki bir çocuğu öldürmekten endişelenmiyorsun ama bu kahrolası şarap için endişeleniyorsun?
انت لا تبالي بالجريمة المتعلقة بذاك الولد لكن ما يقلقك هو العبث بأغراضك؟

Doğru olanı yapmak için o kadar endişeleniyorsun ki, bunu göremiyorsun.
قلق للغاية بشأن القيام بالشيء الصحيح، حتى أنك لا ترى الأمر

Bana yaptıkları şey yüzünden Sıçrayanlar gelirse bize ne olacak diye endişeleniyorsun.
أنت قلق حيال ماقد يحدث لنا اذا أتت القافزات بسبب مافعلته لي

Güvenliği için mi endişeleniyorsun yoksa bir şey mi yapıyorsunuz?
أنت قلق بشأن سلامتها أو هل هناك خطب في علاقتكما؟

Boxerlar yıllardır etraftalar, boş yere endişeleniyorsun.
الملاكمون حولنا لسنوات, رائد انت قلق دون داع حسنا، في المرة القادمة

Adalet Bakanlığı'yla aramızda sorun çıkacağından mı endişeleniyorsun?
هل أنت قلق أن ذلك قد يوقعنا فى متاعب مع الهيئات القضائيه ؟

İnsanlar öldü, sen ise kamerada nasıl görüneceği için endişeleniyorsun.
هناك ناس ماتت وانتي قلقة حول كيف سيبدو امام الكاميرات

Onun karısı için ondan fazla endişeleniyorsun. Hadi aşağı insene.
أنت قلقة بشأن زوجته أكثر منه اهبطي إلى هناك

Monica, günüme 25 diğer kadınla birlikte işeyerek başladım ve sen kimin seni sirke götüreceğinden mi endişeleniyorsun?
مونيكا انا ابدأ يومي بالتبول امام 25 امرأة وانت قلقة حيال من سيأخذك لسرك بج ابل؟

Başkaları için çok endişeleniyorsun. Kendin için endişelenmiyor musun?
أنت تقلق بشأن الأشخاص الآخرين أكثر من اللازم ألا تقلق على نفسك ؟

Ben iki milyon kaybediyorum, sen günlük bin bilet için endişeleniyorsun. Götür onu.
أنا افقد مليونا وأنت تقلق حول ألف تذكرة في اليوم ، أخرجه

- Senin için endişeleniyorum Babies. - Sen herkes için endişeleniyorsun.
أنا قلقة عليك يا عزيزي أنتي تقلقين على كل شخص

Benim için niye endişeleniyorsun?
ما الذي يقلقك حيالي؟ ايتها الخريجة الحمقاء

Bunları bebek arabasına bile takabilirim... ne diye endişeleniyorsun?
أستطيـع دمجها أيضاً مع أي عربة أخرى, لماذا القلق إذاً ؟

Kardeşinin güvenliği konusunda çok endişeleniyorsun ve buraya gelip beni eleştiriyorsun, öyle mi?
قلقك بشدة ... على سلامة أخيك يجعلك تأتي إلى هنا وتنقلب عليّ هكذا؟

Benim için endişeleniyorsun. Çok güzel. Endişelenme.
أنتَ قلقٌ بشأني ، هذا جميل لا يتعيّن عليكَ أنّ تعتلّ همّي.

Diğer öğrencilere ayak uyduramayacağından mı endişeleniyorsun?
هل أنت قلقه بشأن مجاراة الطلبة الأخرين ؟

Bunun onun için şimdiden unuttuğu, önemsiz bir şey olduğundan endişeleniyorsun.
تخشين أن العلاقة لم تعني له شيئًا، وأنه نسيكِ فعلاً

Şimdi olduğu gibi bir şeye üzüldüğünde... - Soygun için endişeleniyorsun değil mi?
عندما تشعر بالقلق مثل الآن هل يكون هذا بسبب السرقة ؟

Hintli çocuğu kaçırdığın için mi endişeleniyorsun hâlâ?
هل ما زلت قلقا من هروب هذا الصبى الهندى ؟

Kötü gittiğim konusunda endişeleniyorsun.
يقلقكِ أن هذا يعني أن حالتي تزداد سوءاً لم أقل هذا

- Benim için çok endişeleniyorsun. Buna gerek yok.
أعلم أنّكِ قلقةً عليّ كثيراً وأنا لا أُريدكِ أن تفعلي ذلك