ويكيبيديا

    "endişelenmekten" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القلق
        
    Yük olma konusunda endişelenmekten çok yalan söyleme yeteneğin hakkında endişelen. Open Subtitles دعكِ من القلق بشأن كونك عائقاً واقلقي بشأن قدرتك على الكذب.
    Ama endişelenmekten hasta oluyordu. Oğlunun kaçırılmasından, çocuk asker yapılmasından endişe ediyordu. Kızlarının tecavüze uğramasından korkuyordu. Yaşamları için endişeliydi. TED لكنها كانت دائمة القلق. كانت تخاف أن يُخطف إبنها و يأخذ كجندي صغير. كانت تخاف أن تغتصب بناتها. كانت تخاف على حياتهم.
    Seni için endişelenmekten başka? Open Subtitles ما الذي فعلته يوماً باستثناء القلق بشأنك؟
    Onu büyükannesi büyütüyor. endişelenmekten kendimi alamıyorum. Open Subtitles .جدتها هي من تربيها لا أستطيع التوقف عن القلق
    Bu aşamada büyük oranda aksaklığımız vardı ve açıkçası... endişelenmekten daha fazlası durumundayım. Open Subtitles كان عندنا كمية هائلة من البعوض في هذه المرحلة،، وبصراحة شديدة. . أنا أكثر بعض الشيء من القلق..
    Benim durumumda bir adam asla endişelenmekten vazgeçemez. Open Subtitles الرجال الذين في مثل موقعي لا يستطيعون التوقف عن القلق
    Bu borçlara endişelenmekten geceleri yatağım dar geliyor. Open Subtitles القلق بشأن الديون المعدومة يبقيني حتى الليل وأنا على فراش النوم
    - Her Cuma. Sen de artık bununla ilgili endişelenmekten vazgeç. Open Subtitles لذا يمكنك التوقف عن القلق حيال الترتيبات
    Tatlım, seks kodlar hakkında endişelenmekten vazgeçmen gerekiyor. Open Subtitles عزيزتي، أعتقد أن عليكِ التوقف عن القلق حيال رموز العلاقة الجنسية
    Başka insanlar hakkında endişelenmekten vazgeç ve kendi hakkında endişelenmeye başla. Open Subtitles - توقّفي عن القلق بشأن الآخرين و ابدأي بالقلق حيال نفسك
    Hayatını şimdi yaşamak, gelecek için endişelenmekten çok daha mantıklı. Open Subtitles عيش حياتكِ بالوقت الراهن تكون أكثر منطقيّة من القلق بشأن المستقبل.
    - Sonunda eski hayatım yeni hayatımı etkileyecek diye endişelenmekten vazgeçtim. Open Subtitles حسنا، بنهاية المطاف تعبت من القلق بأن حياتي القديمة سوف تلحقني للجديده
    Ben de tellerin içindeki adamın teki kafayı sıyıracak mı diye endişelenmekten kurtuldum. Open Subtitles وها قد سلمتُ من القلق حيال أن يُجَن شخص ما داخل السياج.
    Kendim dışında birinin hisleri için endişelenmekten özgürüm. Open Subtitles حره من القلق حول مشاعر اي شخص حولي
    Herkesin benim için endişelenmekten vazgeçmesini istiyorum. Open Subtitles أريد من الجميع أن يكفوا عن القلق عليّ
    Seni sürekli takip etmekten ve endişelenmekten usandım. Open Subtitles لقد مللت من ملاحقتك و القلق عليك
    Ya da sizin açınızdan bakarsak, sınavlara çalışmaktan ya da bölgesel yarışma konusunda endişelenmekten. Open Subtitles أو في حالكم، الدراسة للإمتحان... القلق بشأن التصفيات الجهوية.
    Endişelenmek zorunda değilim ama bu beni endişelenmekten yine de alıkoyamıyor. Open Subtitles أنت على حق لا أحتاج للقلق بشأنه ...و لكن ذلك لا يمنعني من القلق بشأنه ، على أية حال
    Geceleri endişelenmekten uyuyamıyorum. Open Subtitles أنها تجعلني اموت من القلق
    Yeter artık, bıktım endişelenmekten. Open Subtitles تباً لهذا. لقد سئمت من القلق.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد