Manteno'ya karşı büyük bir yarış vardı ve bir de benim için endişelenmesini istemedim. | Open Subtitles | انة فى مسابقة كبيرة ولم اردة ان يقلق على |
Çok yardımcı oldun ve ikinizin de benim için endişelenmesini istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريد أن يقلق أيّ منكمـا عليّ |
Birinin daha benim için endişelenmesini kaldıramam Phillip. | Open Subtitles | لا أتحمل ان يقلق علي المزيد من الناس |
endişelenmesini gerektirecek hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ليس لديه ما يقلق بشأنه |
Keşke Aidan'ın endişelenmesini gerektirecek bir şey olmadığını anlamasının bir yolu olsa. | Open Subtitles | أتمنى فقط لو تمكن (إيدان) من فهم أنه ليس لديه ما يقلق بشأنه |
Hayır, endişelenmesini istemiyorum. | Open Subtitles | كلا , لا أريده أن يقلق |
Crab Man'i üzmemesi için Joy'a kalleşlik etmeyi isterdim ama orada yalnız kalmış küçük masum dostu için endişelenmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أوّد أن أشي بـ(جوي) عند (رجل السلطعون) لكن لا أريده أن يقلق حيال صديقه الصغير وما أصابه |
Kimsenin endişelenmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن يقلق أي أحد. |
endişelenmesini istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريدهُ أن يقلق. |
- Hayır, endişelenmesini istemedim. | Open Subtitles | لا، لاأريده أن يقلق. |
Nate'in ne yapacağıma, endişelenmesini istemem. | Open Subtitles | أن يقلق بشأن ما سأفعلة |
Kimsenin endişelenmesini istemedi. | Open Subtitles | لا يريد أن يقلق أحد |
Abinin endişelenmesini gerektiren hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أخوك ليس لديه ما يقلق بشأنه. |