Açık konuşmak gerekirse tüm bu değişiklikler hakkında biraz endişeliyim. | Open Subtitles | حسنا أنا قلق قليلا حول كل تلك التغييرات ولأكون صريحا |
Üzgünüm ama şu anda ben kılıçlı adamlar konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | أنا اسف لكن حاليا أنا قلق من الأشخاص المسلحين خارجا |
Aslında, şu anda nasıl bir adam olduğun konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا قلقة حول الشاب الذي أنت عليه الآن |
Ama gelirse bunun yeterli olmayacağından endişeliyim. | Open Subtitles | انا قلقه اكثر إذا حضرت ,ربما لن يكون هذا كافي |
Şu konuştukları parça zımbırtısı konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | ينتابني القلق بشأن المادة الحبيبية التي يتحدثون عنها |
Bir bilim insanı ve bir baba olarak çocuklarımıza ve benim beş torunum gibi torunlarımıza arkamızda ne bırakacağımız konusunda çok endişeliyim. | TED | كعالم وأب أصبحت قلقاً جداً حيال ما نتركه خلفنا لأبنائنا وأحفادي الخمسة |
Bu bir yıl sürebilir. Arkadaşın olarak, senin için endişeliyim. | Open Subtitles | .أمر الطلاق قد يستمر لعام وكصديق لكِ، أنا قلقٌ عليك |
Kan testleri gayet normal ancak duygusal durumundan biraz endişeliyim. | Open Subtitles | نتائج فحوصات الدم جاءت طبيعيه لكن أنا قلق عليها عاطفياً |
Şu an seni ikiye bölebilir ve bunu yapabileceği konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | بإستطاعته ضربك خلال ثواني الان أنا قلق قليلا , ربما قد.. |
Rahatlığından değil senin görünüşünden endişeliyim. | Open Subtitles | لست قلق ما إن كان مريح أم لا أنا قلق بشأن مظهركِ |
Eğer çok zorlarsak uzaya çıkış hızına ulaşamadan motorların yanacağı konusunda biraz endişeliyim. | Open Subtitles | أنا قلقة بعض الشيء من أننا أذا دفعناها بقوة أن تحترق قبل أن نصل لسرعة الهروب |
Çok endişelendi. Ben de endişeliyim. Ama rol yapmadım. | Open Subtitles | أسمع , لقد كانت قلقة والآن أنا قلقة وأنا لم أكن أتظاهر علي الإطلاق |
Evvelden geçirdiği beyin sarsıntısı yüzünden biraz endişeliyim. | Open Subtitles | نظراً لارتجاجِ دماغهِ السابق، أنا قلقة قليلاً |
Sadece bir yaşında biliyorum; ama bebek sahibi olmayı bu kadar bekledikten sonra, onun mükemmel olmasını istiyorsunuz ve ben gerçekten çok endişeliyim, onun şu- şu | Open Subtitles | أعرف انه عمره سنه فقط,لكنك تنتظر كل هذا الوقت لترزق بطفل تريده ان يكون مثالي وانا فعلا جدا قلقه بأنه |
45 gün olursa okuldan atılacak annesin ölümü üzerinden 10 hafta geçmesine rağmen, bu konuda endişeliyim. | Open Subtitles | من أصل 45 في أثناء العشرة أسابيع من وفاة أمها يوجب القلق |
Tüm samimiyetimle General, daha çok ileri travmatik belirtilerden endişeliyim. | Open Subtitles | بصراحه جنرال انا أكثر قلقاً حول الاعراض اللاحقة |
Seçtiğim restoranın senin için yeteri kadar pahalı olmadığı konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | أنا قلقٌ بشأن المطعم الذي اخترته ألا يكون فخماً كفاية |
Açıkçası ben Jane'in hareketlerinden çok o kadınınkilerden dolayı endişeliyim. Polis, Dahl'ın kimliğini basına bildirmemişti. | Open Subtitles | لنكون صادقين ، أشعر بالقلق إزاء سلوكها أكثر مما أشعر به تجاه سلوكه ، الشرطة لم تصدر |
Internet'in geleceğinde güzellik görüyorum, ama bunları göremeyeceğimizden endişeliyim. | TED | انا ارى الجمال في مستقبل الانترنت لكن انا قلق اننا ربما لن نستطيع رؤية ذلك |
Ben bu konuda biraz endişeliyim. | Open Subtitles | جميل جداً بمجرد أن تنتهي منه. أنا متوترة قليلا بشأن ذلك. |
Herneyse, be-ben bu yeni iş hakkında biraz endişeliyim. | Open Subtitles | على أية حال، أنا متوتر للغاية بشأن عمليّ الجديد |
Seni hiç böyle görmemiştim. Çok endişeliyim. | Open Subtitles | لم أرك على هذه الشاكلة من قبل، هذا يقلقني |
Ben daha çok orada sıkışıp kalmaktan endişeliyim, efendim. | Open Subtitles | انا اكثر قلقا قليلا سيدي بخصوص العودة الي هناك |
Sadece sırtımın böyle bir şeyi kaldırabileceğinden endişeliyim o kadar. | Open Subtitles | انا فقط قلق بشأن ظهرى انا افاجىء نفسى بقول ذلك |
Biraz endişeliyim ben Annabelle ve Bayan Bradley hakkında. | Open Subtitles | انا قلقة نوعا ما بشأن انابيلا والانسة برادلي |