Bugün neden 3000 enjektör sipariş ettiğinizi merak ediyorum. | Open Subtitles | كنت أتساءل لماذا قمت بطلب ثلاثة الأف حقنة اليوم |
İğne yapacağım. 35 ml'lik enjektör hazırlar mısın? | Open Subtitles | سوف اعطيه حقنة هل يمكن ان تجهز حقنة الـ 35 مليمترا ؟ |
Bunlar enjektör şişeleri. | Open Subtitles | هذه قارورة حقن هؤلاء قارورة حقن |
Elinde bir enjektör tutuyormuş. | Open Subtitles | لقد كان يحمل معه ابرة حقن. |
- Boston. enjektör. Kapatın şunu. | Open Subtitles | بوسطن الحقنة أطفئ الجهاز هذا لمدينة شيكاغو |
enjektör takımına verilen tüm emirleri iptal et. | Open Subtitles | ألغوا جميع الأوامر المتسلسلة بشأن المِحقنة. |
Şimdi bir enjektör alıp ağzına novocaine enjekte etmem lazım. | Open Subtitles | هذا يعني انه يجب علي ان أحضر إبرة وأحقن فمك ببعض النوفوكاين مُلاحظة: نوفوكاين عبارة عن مخدر مشتق من الكوكايين |
Daha yarım gündür burada olmama rağmen hem kocanın aletini gördüm hem de banyoda bir enjektör buldum. | Open Subtitles | انت تمزحين لقد قضيتُ نصف يوم هنا ولقد رأيتُ بالفعل قضيب زوجك ووجدتُ حقنة في الحمام |
Ne olur, ne olmaz diye yanınızda uzun bir bıçakla form aldehit dolu bir enjektör taşımazsınız. | Open Subtitles | لا أحد يمشي ومعة حقنة وسكين حادة ، هذا يزيد الشكوك |
Yatağının yanında enjektör bulunmuş. Kolunda da iğne izi varmış. | Open Subtitles | وجدوا حقنة بجانب السرير , و اثار إستخدام إبر في ذراعها |
Silah değil de bir enjektör taşıdığını nereden bildin? | Open Subtitles | كيف علمت أنه كان يحمل حقنة |
Muhtemelen bir enjektör izi. | Open Subtitles | ربما من حقنة |
Gri kutunun içinde enjektör vardır. | Open Subtitles | هُناك إبرة حقن في صندوق رمادي |
- Ve bir enjektör kullandı. - Evet. | Open Subtitles | -واستعملت إبرة حقن . |
Çok miktarda enjektör. | Open Subtitles | هذه حقن كثيرة |
O enjektör klinik deney için... | Open Subtitles | الحقنة من اجل التجربة الطبية |
Kurbanımızda bulunan enjektör vardı ya. | Open Subtitles | الحقنة التي وجدت مع الضحية؟ |
enjektör! | Open Subtitles | الحقنة |
Toplayıcıdaki tüm enjektör yardımcı sistemleri kapalı. | Open Subtitles | كل أنظمة المِحقنة الثانوية تمّ التأكيد على تعطيلها. |
- enjektör takımını harekete geçiriyorum. | Open Subtitles | تمّ تنشيط المِحقنة. |
enjektör takımı ayrıldı. | Open Subtitles | المِحقنة انفصلت. |
Onu tutukladım ve gözaltına aldım ve isteğim üzerine, operasyonlarda kullandığı aletler olan enjektör ve peynir rendesini çıkarıp gösterdi. | Open Subtitles | اعتقلتها وحذرتها، وتلبية لطلبي قدّمت الأدوات التي استعملتها في العملية، والتي تضمنت إبرة (هيجنسن) وبشّارة جبن. |
enjektör mili yerleştiriliyor. | Open Subtitles | اكتمل إدراج إبرة المسبار |