Lanet şehir birbirine girdi diye Müdür Merrick ensemden inmiyor. | Open Subtitles | يضغط عليّ المدير (ميريك) لأنّ المدينة تنهار. |
Ve patronum Garry Marshall, ensemden hiç düşmüyordu! | Open Subtitles | و رئيسي (غاري مارشال)، كان يضغط عليّ! |
Tıpkı, üniversite zamanlarında bardayken bir korumanın beni ensemden tutup kadınlar tuvaletinden dışarı attığı gibi. | TED | مثل حين كنت في حانة كليتي وحملني الحارس من رقبتي ورماني خارج حمام السيدات. |
Gerçekten nefret ettiğim şeyse bir çivinin ensemden çakılmasıdır. | Open Subtitles | الشيئ الذي أود حقا أن أكرهه هو أن يكون هناك مسمار يدق على الجزء الخلفي من رقبتي. |
Kardeşim-kocam anca ensemden ısırıp işi bitene kadar beni zapt eder. | Open Subtitles | شقيق زوجي عض مؤخرة عنقي ،ومارس الجنس معي |
Sağ elini ensemden saçımın arasına sokup saçımı çekerdi. | Open Subtitles | يمرر يده على مؤخرة عنقي في شعري و يشده |
Ve korkudan ödüm patlıyor, ellerim terliyor bacaklarım titriyor, ensemden aşağı soğuk terler boşanıyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن معدتي تؤلمني ويداي متعرقه، وسيقاني تهتز والعرق البارد ينزل من رقبتي |