Moskova Zührevi Hastalıklar Enstitüsü'nde bir pozisyon kabul ederseniz onur duyarız. | Open Subtitles | سنكون ممتنين لو أنّك قبلت منصباً في معهد موسكو للأمراض التناسلية |
Ve bu da, bu kadının otopsisini incelemiş olan Washington Üniversitesi Genom Enstitüsü'nde çalışan meslektaşım Rick Wilson gibi insanlar sayesinde olacak. Rick bu kadından sağlıklı deri hücreleri | TED | ويرجع الفضل لأشخاص مثل زميلي، ريك ويلسون، في معهد الجينوم في جامعة واشنطن، الذي قرر أن يلقي نظرة على تشريح هذه المرأة. وقام بالسلسلة، أخذ خلايا الجلد، جلد سليم، |
Woods Hole Okyanus Enstitüsü'nde, benimle aynı tutkuyu paylaşan meslektaşlarım olduğu için çok şanslıyım. | TED | في معهد وودز هول لعلوم المحيطات، أرى أنني محظوظة جدًا لأنني أعمل مع زملاء نتشارك نفس الشغف. |
Dört yıl önce Brookings Enstitüsü'nde birkaç kişiyle beraber bir sonuca vardım. | TED | قبل أربعة أعوام، اشتغلت مع عدد قليل من الناس في معهد بروكينغز، ووصلت إلى استنتاج. |
Bu sabah saat 5:18'de ICON Veri Analizi Enstitüsü'nde Proteus Dört adı verdiğimiz yapay zeka sisteminin son modülünü yerleştirdik. | Open Subtitles | هذا الصباح بالضبط الساعة 5 و 18 هنا في معهدِ الأيقونةِ لتحليلِ البياناتِ ركّبنَا الوحدةَ النهائيةَ |
Biz Wyss Enstitüsü'nde tam bunu yaptık. | TED | و في معهد فيس، هذا هو تماما ما قمنا به. |
Sharon Lazarus: Son iki yıldır Karayipler Kalp Enstitüsü'nde ekokardiyograf olarak çalışıyorum. Eğitimimi bu enstitüde aldım. | TED | شارون لازاروس : أنا إيكوغرافية في معهد القلب من منطقة البحر الكاريبي منذ العامين الماضيين. تلقيت التدريب في هذا المركز |
Aspen Enstitüsü'nde bir şey başlattım: ''Weave: The Social Fabric.'' | TED | أنا بدأت شيئاً في معهد أسبين يُدعى "الحياكة: النسيج الاجتماعي." |
Adı Profesör Uri Alon, Weizmann Bilim Enstitüsü'nde çalışıyor. | TED | اسمه البروفيسور أوري ألون، ويعمل في معهد وايزمان للعلوم. |
Ifakara Sağlık Enstitüsü'nde daha çok sivrisineklerin biyolojisine odaklanıyoruz; böylece yeni fırsatları belirleyebiliriz. | TED | في معهد إيفاكارا الصحي نركز جيدًا على التكوين الإحيائي للناموس، ونحاول فعل ذلك من أجل تحديد فرص جديدة. |
Tamir Teknik Enstitüsü'nde, üst düzey bir eğitim için... sayısız uzmanlık... ve iş fırsatı sunuyoruz. | Open Subtitles | أريدهم في معهد الأصلاح التقني نعرض كمية كافية من التعليم وفرص عمل للإخوة والأخوات للمتابعة الترحيب بالعلم |
"Şehir dışında"dan kastınız, "Summerholt Enstitüsü'nde tedavi görüyor" olmalı. | Open Subtitles | بكلمة مسافر تعني أنه يخضع لعلاج في معهد سامرهولت |
Max Planck Enstitüsü'nde, uzun süren bir mücadele haline gelecek olan, bu tuhaf gürültüye Samanyolu'nun merkezinde tam olarak neyin sebep olduğunu bulma çalışmasına başladılar. | Open Subtitles | صحراء أتاكاما في تشيلي في بداية عام 1992 بدأ هو وفريقه في معهد ماكس بلانك |
Fakat prensin danışmanı Joseph'e Optik Enstitüsü'nde okuma teklifinde bulunarak bu gidişatı değiştirir. | Open Subtitles | ولكن المستشار الملكي تدخل وعرض على جوزيف مقعدًا في معهد البصريات |
California Teknoloji Enstitüsü'nde bir dizi ders vereceğim ve Princeton'daki Gelişmiş Araştırma Enstitüsü'nün açılışına katılacağım. | Open Subtitles | سأعطي دروسا ومحاضرات في معهد تقنيات كاليفورنيا وافتح المعهد للدراسات المتقدمة في برينستون. |
Anil Sagdopal adında, doktorasını Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde yapıp... moleküler biyolog olarak Hindistan'ın ileri teknolojiye sahip araştırma enstitüsü TATA'ya geri dönen biri vardı. | TED | كان هناك شخص، [غير واضح] غوبال، حصل على شهادة الدكتوراه في الفلسفة من كالتيك وعاد كعالم أحياء جزيئية في معهد البحوث الهندي المتطور TIFR. |
Bunun sebebini araştırmak istedim. Şimdi de, eee, hipotezimi açıklayacağım. Hipotezim üzerine bu Mayıs'ta Miami'deki Sylverster Kanser Enstitüsü'nde başlayacağım. | TED | فقررت أن أسأل لماذا. وهذا جزء من نظريّتي التي سأبدأ ببحثها في مايو/أيّار في معهد "سلفستر" للسرطان في ميامي. |
Her kim ki, kalkıp, beynin işleyişiyle ilgili teorisini anlatır, ama onun, beynin içinde tam olarak nasıl uygulandığını, ve beyindeki şebekenin nasıl çalıştığını açıklayamaz, o teori değildir. Ve biz Redwood Nöroloji Enstitüsü'nde bunu yapıyoruz. | TED | أي شخص يقوم و يقول لكم نظريته عن كيفية عمل الدماغ و لا يقول لكم بالتحديد كيف تعمل في الدماغ و كيف يعمل الربط في الدماغ, هذه ليست نظرية. و هذا ما نقوم به في معهد ريد وود لعلم الأعصاب. |
Kalp Enstitüsü'nde üç ay geçirdim. | TED | أمضيت ثلاثة أشهر في معهد القلب. |
Yüksek lisansını ödeyebilmek için Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde araştırma pozisyonu almadan önce üniversitede matematik ve felsefe okudu. | TED | ودرست في الجامعة كلاً من الرياضيات والفلسفة، وبعد ذلك شغلت منصباً في مجال الأبحاث في معهد ماساتشوستس للتكنولوجيا لكي تستطيع دفع تكاليف دراستها ما بعد الجامعية. |
Omega Enstitüsü'nde bütünsel çalışmalar ile şifalı ve manevi gelişimler adına kıdemli öğretmenlik yapıyorum. | Open Subtitles | أنا معلّمةٌ في معهدِ أوميغا للدراسات الشاملة والشفاء والتطوير الروحاني |