Ajan Bir Kraliyet Mücevherlerini çalmak için bir entrika döndüğüne inanıyordu. | Open Subtitles | الآن, العميل واحد كان يؤمن بأنه يوجد مؤامرة لسرقة المجوهرات الملكية |
Ama ben önlemimi aldım ve bir entrika anlattım "Cecelia," ya da "Faytoncunun Kızı" melodramı. | Open Subtitles | و لكنى أخذت الكثير من الحيطة لأخبره عن مؤامرة سيسيليا ، أو ابنة الحوذى ميلودراما خفيفة كالغاز |
Ancak, yoğun bir romantizm, iç savaş, politik entrika, dünya çapında maceraperestler ve tahmin edebileceğinizden çok daha fazla Aureliano adlı karakter içeren epeyce ödüllendirici bir kitap. | TED | لكنه يستحق عناء القراءة، تتداخل مع أحداث القصة تشكيلة ملحمية من قصص الحب، الحروب الأهلية، المكائد السياسية، المغامرون العالميون، والكثير من الشخصيات تدعى اوريليانو، أكثر مما تتوقع. |
entrika, kaçırılma, ifadesi zor acılar karşısında cesaret. | Open Subtitles | مكائد و إختطاف شجاعة صارخة في وجه معاناة لايمكن أن توصف |
O topa bir girersen her yerde bir entrika var sanırsın. | Open Subtitles | لو سرت في ذلك الدرب، قريبًا سترين المؤامرات في كل مكان. |
Mantıklı konuş Thomas. Papazlar daima entrika çevirir durur tamam ama... | Open Subtitles | تحدث بما يعقل يا (توماس)، فدائما ما يتآمر القساوسة |
Hayır, entrika yok, iş yok, dönme dolap hiç yok. | Open Subtitles | لا , ليس هناك مؤامرات ولا أقدام |
Balayı için, entrika ve maceradan daha iyi ne olabilir ki? | Open Subtitles | وما أفضل طريقة لقضاء شهر العسل من بعض التآمر والمغامرة؟ |
Ama bu senatörler ancak entrika çevirir, hırgür eder, yaltaklanır ve aldatırlar. | Open Subtitles | ولكن كلام أعضاء مجلس الشيوخ يغوي ويخدع |
Bunun ölümcül bir entrika olacağını bilmiyorduk. | Open Subtitles | لم نكن نعرف أنها مكيدة تنطوى على جرائم قتل |
Rahatla! Beni delirtmeye ve korkutmaya çalışıyorsun. Bu bir entrika. | Open Subtitles | أنتِ تريدين أن تصيبنني بالجنون، تخفينني، إنها مؤامرة. |
Vatikan'daki adamımız, Papa'ya karşı entrika düzenlendiğini söyledi. | Open Subtitles | الامر خطير. رجلنا داخل الفاتيكان يقول هناك مؤامرة ضدّ البابا |
Burada gerçek bir hikaye var, bir çeşit entrika, komplo... Sana bahsettim mi? | Open Subtitles | هناك قصة حقيقية هنا، شيء مثل مؤامرة تقميص، الم اقل لك؟ |
Arkasından entrika çevrilen bir sürü şanssız insan. | Open Subtitles | المكائد. الكثير من الأشخاص الغير محظوظين متورطون. |
Para, dolandırıcılar ve entrika ülkeyi ele geçirmeden önce İngiltere toprakları, düzenin temeliydi. | Open Subtitles | , الآرض هي أنجلترا , وعندما كانت أساس النظام قبل أن يسيطر المال ويسلم البلاد إلى النصابين ومدبري المكائد |
Ama o entrika çevirdi, yalan söyledi ve korkunç hikayeler yaydı. | Open Subtitles | ولكنه دبر المكائد وقام بالكذب وقام بنشر قصص مروعة |
Bendeki gibi entrika genleri yok sende. | Open Subtitles | ليس لديك جينات مكائد مثلي |
Sigara içmek entrika çevirmek ve gelen misafirleri yemek yasak. | Open Subtitles | "ممنوع التدخين..." "لا مكائد شريرة..." "لا يتهجم أي من الضيوف على الآخر" |
James asla entrika adamı değildi. | Open Subtitles | جيمس لم يكن أبداً رجل مكائد |
entrika korkusu ve oğul sevgisi annemin gözlerini kör etmiş. | Open Subtitles | أمي معميه من الخوف من المؤامرات وحب أخي. |
İmparatora karşı yapılan entrika başarısız olursa, entrikayı düzenleyene fırsat tanınırdı, ailesinin servetini tutması için. | Open Subtitles | عندما تفشل أحد المؤامرات ضد الامبراطور فقد كان يمنح المتآمرين فرصة دوماً ليسمح لعائلاتهم أن تحتفظ بثرواتها |
entrika daha güzel. | Open Subtitles | يتآمر كلمة أفضل |
Hayır, entrika yok, iş yok, dönme dolap hiç yok. | Open Subtitles | لا , ليس هناك مؤامرات ولا أقدام |
Gizem, entrika, aşk var. | Open Subtitles | فيه الغموض، التآمر ، الرومانسية |
Ama bu senatörler ancak entrika çevirir, hırgür eder, yaltaklanır ve aldatırlar. | Open Subtitles | ولكن كلام أعضاء مجلس الشيوخ يغوي ويخدع |
Ronnie'e karşı entrika düzenleniyor. | Open Subtitles | هنالك من يدبّر مكيدة ضدّ روني |