ويكيبيديا

    "enver" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أنور
        
    • أنفير
        
    Enver Sedat size, bağışlayın benim değil onun sözleri "Deli İmam" diye hitap edermiş. Open Subtitles أنور السادات, المصري يصفك أيها الإمام إعذرني, هذه كلماته وليست كلماتي معتوه
    Enver Çavuş siperde yaralandı. Kurşun sağ elini bileğine kadar parçalamış. Open Subtitles العريف أنور أصيب بذراعه اليمنى و مزقت الرصاصة رسغه
    Enver yarın başlayacak olan bir grev çağrısı yaptı. Open Subtitles أنور دعا إلى إضراب كان سيبدأ غداً
    - Evet, aynen öyle. - Enver geçen ay şartlı tahliye olmuş. Open Subtitles أجل، واحزري ماذا أيضاً، أُخرج (أنفير) بإطلاق سراح مشروط في الشهر الماضي.
    - Logan ve Enver arasında sorun var mıydı? Open Subtitles -هل وقعت أيّ مُشكلة بين (لوغان) و(أنفير
    Enver Sedat eski Mısır başkanı Enver Sedat'ın ismini verdim. Open Subtitles (أنور السادات) على اسم (أنور السادات) الرئيس الرسمي لمصر
    Radikal imam Enver El-Avlaki artık Usame Bin Ladin'in kendisi kadar tehlikeli olabilir. Open Subtitles رجل الدين (أنور العولقي) قد يكون الآن خطيرًا كـ(أسامة بن لادن) ذاته.
    Enver El-Avlaki artık Yemen dağlarında saklanmakta olan, aranan birisiydi. Open Subtitles (أنور العولقي) أصبح الآن مطلوبًا، يختبيء بمكان ما في جبال اليمن.
    El-Majalah hadisesinden sonra Enver'in adı tüm haberlerde çıktı ve İHA'lar Şabva şehri üstünde uçmaya başladı. Open Subtitles بعد حادثة "المعجلة"، اسم (أنور) تصدّر الأخبار، بدأت الطائرات بدون طيار في التحليق فوق "شبوة" لذا أصبح (أنور) قلقًا،
    - Evet. Enver 11 Eylül'den önce kasetleri ve vaizleri sebebiyle tüm Dünyada İngilizce konuşulan toplumlarda popüler olmuştu. Open Subtitles (أنور) أصبح مشهورًا قبل الـ11\9 بسبب خُطَبِه وأشرطته، تعلم،
    Ve bu çoğu Amerikalının "Enver El-Avlaki bir teröristtir" demesi için yeterliydi. Open Subtitles وبالنسبة لكثير من الأمريكيين، كان كافيًا ليقولوا أن (أنور العولقي) إرهابي.
    Enver'in babası Amerikan yasaları altında adalet istiyor olabilir ama Amerikan İHA'ları çoktan uçuşlara başlamıştı bile. Open Subtitles والد (أنور) ربما كان يطالب بالعدالة تحت القانون الأمريكي، لكن الطائرات بدون طيار الأمريكية كانت بالفعل في الأجواء.
    Eğer, eğer stratejik anlamda çok tehlikelilerse Yemen'deki Enver El - Avlaki gibi o zaman geleceğinde kesinlikle bir füze vardır. Open Subtitles إن كانوا خطرين من الناحية الاستراتيجية، كـ(أنور العولقي) من اليمن، بالتأكيد ضع صاروخًا في مستقبله.
    Enver EL-Avlaki ölmüştü Başkanın bizzat onayladığı bir İHA saldırısında öldürülmüştü. Open Subtitles (أنور العولقي) ميت، قُتل في هجوم بطائرة من غير طيار بإذن من الرئيس ذاته.
    Enver El-Avlaki'nin 16 yaşındaki oğlu Abdülrahman'ı öldürmüşlerdi. Open Subtitles قتلوا ابن (أنور العولقي) ذو الـ16 عامًا، (عبدالرحمن).
    Özür dilerim. Enver biraz baş belasıdır. Open Subtitles أعتذر لكما أنور) صانع للمشكلات نوعاً ما)
    Logan, Enver'in hapse girmesine yardım etti, Enver de yapacağı son şey bile olsa ondan intikam alacağına yemin etti. Open Subtitles ساعد (لوغان) على إرسال (أنفير) للسجن، وأقسم أنّه سينتقم منه لو كان آخر ما سيفعله.
    Enver Kotta, silahlı soygun, saldırı ve uyuşturucu bulundurmaktan hüküm giymiş. Open Subtitles (أنفير كوتا)، إدانات للسطو المُسلّح، والإعتداء، والحيازة.
    Enver 5 yıl ceza alırken, Logan'ın annesi 7 yıl cezaya çarptırılmış. Open Subtitles والدة (لوغان) انتهى بها المطاف بقضاء فترة سجن لسبع سنواتٍ بينما (أنفير) خمس سنواتٍ.
    - Tahmin edeyim, Enver anlaşmaya yanaşıp, kadını yakmış. Open Subtitles دعني أحزر، عقد (أنفير) صفقة، وألقى الملامة عليها؟
    Enver, Logan'a aramaların geldiği kulübün devamlı müşterisiymiş. Open Subtitles إتّضح أنّ (أنفير) كان زبوناً مُنتظماً في ذلك النادي الإجتماعي الذي وردت منه الإتصالات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد