O kadar endişeliydi ki eşinin eposta adresinden bana yazdı çünkü telefon konuşmasının takip edilebileceğinden korkuyordu. | TED | لقد كان قلقاً، فأرسل لي راسلني من البريد الإلكتروني الخاص بزوجته لأنه كان خائفا من تتبع المكالمات الهاتفية. |
eposta sağlayıcıları ve sosyal medya için bize her zaman söylenen şey, eğer ücretsizse ürün sizsiniz. | TED | مع مزودي خدمة البريد الإلكتروني ووسائط التواصل الاجتماعي، لطالما قيل لنا أنّه إذا كان مجانياً فأنت هو المُنتج. |
Zaten bu yüzden eposta atacağım. | Open Subtitles | لهذا سوف اخبرها عن طريق البريد الإلكتروني |
Sadece ofise uğrayıp üç dosya bırakacağım ve dört eposta göndereceğim. | Open Subtitles | إنني سأمرّ بمكتبي فحسب وسأضع ثلاثةَ ملفات وأرسل أربعة رسائل إلكترونية. |
Göstermek istediğim bir sonraki proje bana bir yabancıdan eposta yoluyla geldi. | TED | المشروع التالي الذي أريد أن أعرضه قُدّم لي في بريد إلكتروني من شخص مجهول. |
Anonim bir siteden bana eposta attı. | Open Subtitles | موقع مجهول ارسل الي هذا بالبريد الالكتروني |
Para aktarımından hemen önce, Yun-guk üç meslektaşına da birer eposta gönderdi. | Open Subtitles | مباشرةً قبل الصفقة .أرسل يون جوك آه بريدًا إلكترونيًا لثلاثةٍ من أصدقاءه |
Size haber merkezinin telefonunu veya eposta adresini verebilirim. | Open Subtitles | يمكنني إعطائك رقم هاتف الجريدة أو البريد الإلكتروني |
Bilim adamının ismi olan bir eposta gönderildi size. | Open Subtitles | وفي هذه اللحظة سوف تتلقى البريد الإلكتروني مع اسم عالم. |
110 sayfalık bir eposta ve 16 hükûmet iletişim uzmanı Bothwell'e engel oldular. | TED | 110 صفحة من رسائل البريد الإلكتروني و16 خبير تواصل حكومي وقفت في طريق الدكتور بوثويل . |
Belki de bu sabah gönderdiğiniz bir eposta yüzünden tuhaf bir endişe hissettiniz veya bu akşam için planladığınız bir şeye heyecan duydunuz. | TED | ربما شعرت ببعض القلق الغريب والبعيد بخصوص ذلك البريد الإلكتروني الذي أرسلته هذا الصباح، أو الإثارة بخصوص شيء خططت له هذا المساء. |
Sonra, YouTube'dan ilginç bir şekilde gizemli WMG'ye ait olan bir içerik olduğunu bildiren bir eposta aldım. | TED | ثم حصلت على هذا البريد الإلكتروني من يوتيوب تم إخطاري بغرابة أن هناك محتوى في ذلك الفيديو يملكها مجموعة وارنر للموسيقى وقد تطابق محتواها مع الفيديو. |
Bu tasarı, federal emniyet güçlerine, hiçbir bir izin göstermeksizin Amerikalıların telefon kayıtlarına ve eposta hesaplarına erişebilme hakkı veriyor. | Open Subtitles | تلك السندات المثيرة للجدل يمكنها ...السْماح لتطبيقِ القانون الإتحاديِ للوصول لسجل هواتف الأمركيين وحسابات البريد الإلكتروني بدون الحُصُول على تفويض |
Cep telefonu, eposta şifresi vs. | Open Subtitles | البريد الإلكتروني, الهاتف, وما إلى ذلك |
- Yatırımcılarıma birkaç eposta gönderdim. | Open Subtitles | -أرسلت العديد من البريد الإلكتروني إلى مستثمري |
Bay Cahill, bu eposta Eric Woodall'un iftira atmaya meyilli olduğunu açıkça gösteriyor. | Open Subtitles | سيد (كيهل) هذا البريد الإلكتروني حجةٌ قوية بأن (إريك وودوول) لديه نزاعات مع الادعاءات الباطلة |
Ne bir belge, ne eposta ne de herhangi bir şahit. - Kapalı kapılar ardında konuşacağız. | Open Subtitles | لا وثائق ولا رسائل إلكترونية ولا شهود، نتحدث في الكواليس فقط |
Ve onlara mesaj ya da eposta da gönderebilecek değildim yani resmen kendi cihazlarıma kalmıştım. | TED | و ليس الأمر كما لو انك تستطيع أن ترسل إليهم رسالة أو بريد إلكتروني لذا كنت حرفياً وحيدة مع أجهزتي |
Bob Lee bir eposta yazmış diyorlar. | Open Subtitles | يقولون أن (بوب لي) كتب رسالة بالبريد الالكتروني |
"Rahmetli eşinizden bir eposta aldınız mı?" | Open Subtitles | هل تلقيّتي بريدًا إلكترونيًا من زوجكِ الراحل؟ |