Uzun süre yüksek sıcaklığa maruz kalınca, ...çelik şeker gibi eriyecek. | Open Subtitles | التعرّض الطويل إلى درجة الحرارة العالية، الفولاذ سيذوب مثل السكر. |
Kutuptaki buzullar eriyecek ve deniz seviyesi yükselecek. | Open Subtitles | الجليد القطبي سيذوب والبحار سترتفع مستواها |
Geçiş iznin maytap gibi patlayacak. Saçların ve tırnakların eriyecek. | Open Subtitles | ترخيصك سينفجر، جواربك ستشتعل، أظافرك ستذوب |
Buraya getirmeden önce eriyecek, biliyorsun. | Open Subtitles | هيا أنت تعلمين من انها ستذوب قبل ان تصل إلى هنا |
Diğer türlü, eğer başaramazsak buzullar çok daha hızlı eriyecek. | TED | و لكن إن لم نستطع ذلك، الجليد سوف يذوب بشكل أسرع. |
Burada görecek bir şey kalmadı, millet. Bu mutant az sonra eriyecek ve şişko da onu kamışla emecek. | Open Subtitles | لا شيء لتروه هنا , ايها الناس هذا المسخ على وشك أن يذوب إلي سائل |
Bazı sihirbazlar ve zihin okuyucular için kaşık bazen kıvrılacak ya da eriyecek, bazen olmayacaktır. | TED | في بعض عروض السحرة وخبراء التلاعب الذهني قد تنحني الملعقة أو تذوب أحياناً، وأحياناً أخرى لا تذوب |
Dünya ısındıkça -artık, bizim atmosfere yaydığımız CO2 nedeniyle- buz eriyecek, ve okyanusları ısıtarak ve donmuş toprakları eriterek CO2 ve metan salınacak. | TED | مع احترار الأرض، الآن وبسبب ثاني أوكسيد الكربون الإضافي الذي نضعه في الغلاف الجوي، سيذوب الجليد، وسيتم اطلاق ثاني أوكسيد الكربون والميثان من خلال ارتفاع درجة حرارة المحيطات أو ذوبان الجليد. |
Bahar geldiğinde karlar eriyecek ve geçitler açılacak. | Open Subtitles | في الربيع سيذوب الجليد ويمكن التحرك |
Bu yengeç ağzında eriyecek. | Open Subtitles | ذاك الكركند سيذوب في فمك |
Derin eriyecek. Kanın buharlaşacak. | Open Subtitles | جلدك سيذوب دمك سيتبخر |
Beyler, bu sıcaklar, böyle devam ederse kutuplardaki ve bütün dünyadaki buzlar eriyecek. | Open Subtitles | حسناً يا رجال، من وجهة نظري... أنه لو إستمر هذا الطقس الحار... ستذوب الطبقات القطبية |
Yani, bu şey eriyecek mi nolacak bilmiyordum. | Open Subtitles | اعني , لا اعلم هل هذه ستذوب ام ماذا |
- Şimdi gitmem lazım... ..yoksa donmuş yiyecekler eriyecek. | Open Subtitles | - يجب أن أذهب الآن وإلا ستذوب أغذيتي المجمدة. |
Arabada yiyecek var. Dondurma eriyecek. | Open Subtitles | هناك بقالة في السيارة المثلجات ستذوب |
Buzlar iki ay sonra eriyecek. | Open Subtitles | سيكون عليهم الانتظار شهرين آخرين حتى يذوب الجليد |
Küresel ısınma devam ettiği sürece kutuplardaki buzullar daha çabuk eriyecek. | Open Subtitles | و مادام مناخ الكوكب يزداد دفئاً و و المحيط الشمالي المتجمد يذوب مبكراً عاماً عن عام |
Gece boyunca, beklenen yağmur, ilk önce dondurucu yağmura sonrasında da kara dönüşecek ve yazın eriyecek. | Open Subtitles | أثناء الليل ، توقع تحول المطر إلى برد ثم لمطر متجمد ثم إلى ثلج -ثم يذوب في الصيف |
Bilemiyorum, saatte 50 fut küp buz eriyecek, o da şanslıysak? | Open Subtitles | لا أعلم,50 قدم مكعب تذوب خلال ساعة لو أننا محظوظين؟ |
Çünkü bence sen çok tatlısın ve senin sonsuza kadar Şeytan'ın ateşten gölünde eriyecek olman fikrini düşünmek istemiyorum. | Open Subtitles | لانى اظن انك لطيف جدا انا فقط لا اريد التفكير بك كثيرا وانت تذوب فى النار |
eriyecek. | Open Subtitles | -إذا لم أوقفه سوف ينصهر |
"söyle bana , Radha..." "kalbin eriyecek mi?" | Open Subtitles | أخبرينى يا رادها هل قلوبنا ستتلاقى ؟ |
Buzullar artık daha hızlı eriyecek. | Open Subtitles | انصهار القطب الشمالي سيتم الان بشكل أسرع |