Kötü bir örnek: Diyelim ki bir erkeğe aşık olduğun için utanç içindesin. Birdenbire bu yeni hisleri keşfettin. | Open Subtitles | مثال سيء، إن كنتَ مستحي من الوقوع في حب رجل وتكتشف تلكَ المشاعر فجأة |
Bir erkeğe aşık olmak başka... ama bir çocuğa duyulan şey bambaşka bir şeydir. | Open Subtitles | للوقوع في حب رجل امر ولكنه امر مختلف تماما للوقوع في حب طفل |
Ve birgün evlenmek isteyeceğim bir erkeğe aşık olduğumda... onun yanına taşınmayacağım. | Open Subtitles | وحتى إذا ما وقعت في حب رجل وأردت أن نتزوج... فلن أنتقل إلى شقته |
Ölmüş bir erkeğe aşık olan bir kadın. | Open Subtitles | امرأة واقعة في حب رجل ميت |
Bak, kendinden alt sınıfta olan bir erkeğe aşık olan bir prenses hayal et. | Open Subtitles | تقع في حب رجل أقل من مستواها |