Sanırım onun bir Japon erkek arkadaşı vardı. | Open Subtitles | يبدو بأنها كان لديها خليل ياباني |
Eskiden gelen bir erkek arkadaşı vardı. | Open Subtitles | كان لديها خليل سابق إعتاد أن يأتي |
Belki erkek arkadaşı vardı. Evet. | Open Subtitles | ربما كان لديها خليل. |
Yalnızdı. Tennessee'de bir erkek arkadaşı vardı, ama ayrılmışlardı. | Open Subtitles | لقد كانت عزباء، كان لديها صديق فى تينيسى |
Onunla evlenmek isteyen bir erkek arkadaşı vardı. | Open Subtitles | كان لديها صديق يريد أن يتزوجها |
Bir erkek arkadaşı vardı. Orlando Iglesias. | Open Subtitles | كان لديها خليل في السابق (أورلاندو يغليسياس) |
erkek arkadaşı vardı. | Open Subtitles | كان لديها خليل |
Annemin Gary'den önce de bir erkek arkadaşı vardı. Adı Hank idi. | Open Subtitles | -أمي كان لديها صديق أخر قبل جيري و كان إسمه هينك |
erkek arkadaşı vardı ama bir sene önce ayrıldılar. | Open Subtitles | كان لديها صديق حميم انفصلا منذ سنة |
Bir erkek arkadaşı vardı sanırım. | Open Subtitles | كان لديها صديق كما أعتقد |