Bilmiyorum, Salonun yıkılacağı için düğünü ertelemenin aptallık olduğunu söyledim ve çıldırdı. | Open Subtitles | لا أعلم ،لقد أخبرتها بأنه من الغباء تأجيل الزفاف لأن الصالة هدمت فبدا أنها خرجت عن طورها |
Bilmiyorum, Salonun yıkılacağı için düğünü ertelemenin aptallık olduğunu söyledim ve çıldırdı. | Open Subtitles | لا أعلم، لقد أخبرتها بأنه من الغباء تأجيل الزفاف لأن الصالة هدمت فبدا أنها خرجت عن طورها |
Ben sadece, tüm bu olanlardan sonra, belki de ertelemenin iyi olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | مع كل ما يحدث... ..ربما يجب علينا ان نفكر بأمر تأجيل الزواج. |
- Bunu ertelemenin bir yolu var mı? - Bunu neden yapacaksınız ki? | Open Subtitles | -هل هناك طريقة لتأخير حدوث هذا؟ |
Töreni ertelemenin bir yolu yok mu? | Open Subtitles | ألا يوجد سبيل لتأخير الحفل ؟ |
Onun uyanmasını gerektirecek bir şey yok, o yüzden ertelemenin etkileri sınırlı olmuyor, sonsuza kadar uzanıyor. | TED | لا يوجد له موعد يستيقظ من أجله . إذاً ، تأثير التأجيل لن يُحتوى و بالتالي ، هذه الأعمال ستستمر و تمتد للأبد .. |
Projeyi ertelemenin maliyetini hesapladım. | Open Subtitles | لقد حسبت تكلفة تأجيل المشروع. |
Tatsız durumu ertelemenin mânâsı yok. | Open Subtitles | لا فائدة من تأجيل الإنزعاج |
Kredi borçlarını ertelemenin bir çaresini bulacağım. | Open Subtitles | سأحاول تأجيل دفع اقساط الدين |
Ama eğer idamı ertelemenin bir yolunu bulamazsak 30 gün sonra hiçbir anlamı kalmayacak. | Open Subtitles | -نعمل على ذلك {\an6\pos(240,210)}لكن إن لم نجد وسيلة لتأخير الإعدام {\pos(190,230)}لن يهم الأمر بعد 30 يوماً |
Bu konuştuğum bizim evliliğimiz. Tek düşündüğüm ertelemenin bir seçenek olmadığı. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أفهمه أن التأجيل ليس خيار هذا هو وقت زواجنا |
Ortada bir teslim tarihi olunca işin içine Panik Canavarı dâhil olduğu için ertelemenin etkileri kısa dönemle sınırlı oluyor. | TED | و عندما يكون هناك مواعيد نهائية ، ، تأثير التأجيل يُحتوى و يُضغط على المدى القصير لأن (وحش الفزع) يتدخل .. |