Bu sadece bir refleks. Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | ان ذلك فعل غير إرادي فقط عادة قديمة من عاداتي |
Bırakamadığım Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | إنها تعينني على البقاء هادئا وهي عادة قديمة لا يمكنني الاقلاع عنها |
Yalnız denizlerde geçirdiğim gecelerden kalma Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | إنّها عادة قديمة بسبب الليالي الطويلة في البحار المعزولة |
Gördün mü? Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | إنها عادة قديمة إنها 30 عاماً أيضاً |
Eski bir alışkanlık. Daha gerçek görünüyor. | Open Subtitles | إنها عادة قديمة تجعلك تشعر بواقعية أكثر |
Bu sadece Eski bir alışkanlık. Nefes almak gibi. | Open Subtitles | انها عادة قديمة لدي مثل التنفس تماما |
Evet, Eski bir alışkanlık, bunu hep yaparım. | Open Subtitles | أجل, إنها عادة قديمة أفعلها معظم الوقت |
- Hayır, kesinlikle. - Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | لا , مطلقا - انها عادة قديمة - |
- Hayır, kesinlikle. - Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | لا , مطلقا - انها عادة قديمة - |
Güç sahibi olunca edinilen eski bir alışkanlık: | Open Subtitles | هذه عادة قديمة ملازمة للقوة : |
Hayır, sadece Eski bir alışkanlık | Open Subtitles | كلا إنها عادة قديمة |
- Hayır, kesinlikle. - Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | لا , مطلقا - انها عادة قديمة - |
Kaçığın teki. Sarılma zamanı Chris, gel buraya. Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | حان وقت العناق يا (كريس)، تعال عادة قديمة |
Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | إنها عادة قديمة |
Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | انها عادة قديمة |
Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | انها عادة قديمة |
Afedersin, Jack, Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | آسف يا جاك... إنها عادة قديمة |
Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | -إنّها عادة قديمة. |
Eski bir alışkanlık. | Open Subtitles | عادة قديمة. |