eski bir arkadaşım şehre gelmiş. Onu davet ettim. - O da bize katılsın | Open Subtitles | صديق قديم أتى إلى المدينه لزيارتي و دعوته إلى العشاء هذه المساء |
Şey... Orada eski bir arkadaşım var, ordudan bir arkadaşım... | Open Subtitles | أنا فقط لدىّ صديق قديم هناك صديق فى الجيش |
Üniversiteden eski bir arkadaşım ama yıllardır konuşmadık. Neden? | Open Subtitles | إنه صديق قديم ليّ من الجامعة ولكنني لم أتحدث معه منذ سنوات , لماذا ؟ |
Özür dilerim. Sanırım eski bir arkadaşım kasabaya gelmiş. | Open Subtitles | أنا آسفة، أعتقد أن صديقة قديمة أزت للتو في البلدة |
Ve bu da, Priya, lmmy Shrivastav, benim çok eski bir arkadaşım. | Open Subtitles | ويا بريا, هذا إيمي شرستاف إنه صديقٌ قديم لي |
Bugün şans eseri rastladığım eski bir arkadaşım bana satılık güzel bir çiftlik gösterdi. | Open Subtitles | بالصدفة , قابلت صديق قديم والذي اراني مزرعة جميلة للبيع |
Kanada'dan eski bir arkadaşım buraya gelmiş ve birer içki içmek için onunla buluşacağım. | Open Subtitles | صديق قديم من كندا في المدينه وسوف أقابله للشراب |
Tamam, bakın. eski bir arkadaşım, benden yardım istedi. Ben de yardım ediverdim. | Open Subtitles | حسناً اسمع، صديق قديم أراد معروفاً، فساعدته |
Korkunç bir görüntü. Dalga geçiyorum. eski bir arkadaşım işte. | Open Subtitles | يا إلاهي هذا تخيل فظيع كان كل هذا مزحا معك, إنه صديق قديم لي |
eski bir arkadaşım buranın soğuk havalarda içki içmek için birebir olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | صديق قديم أخبرني أن هذا مكان رائع لشرب الجعة في يوم بارد |
Yurtiçi Güvenlik'ten eski bir arkadaşım aradı. | Open Subtitles | تلقيت مكالمة من صديق قديم في الأمن الداخلي. |
Yaşamak zayıflara göre değildir. - Bunu bana eski bir arkadaşım söylemişti. | Open Subtitles | الحياة ليست للضعيف، قالها لي صديق قديم أخبرني ذات مرّة. |
Özür dilerim geciktim. eski bir arkadaşım şehre dönmüş. | Open Subtitles | آسفٌ لتأخري، ثمّة صديق قديم عاد للمدينة. |
Bir arkadaşım, eski bir arkadaşım --gerçekten çok eski, | TED | صديق لي، صديق قديم - بالغ القدم في الواقع، |
eski bir arkadaşım. Aptal herif, 1000 paund istiyor. | Open Subtitles | صديق قديم لي شخص غبي ، يريد 1000 جنيه |
Lord Henry Wotton, Oxford'dan eski bir arkadaşım. | Open Subtitles | "هذا هو لورد " هنري واتون صديق قديم من أكسفورد |
Bu Evelyn Hancock. eski bir arkadaşım. | Open Subtitles | .هذه إفلين هانكوك إنها صديقة قديمة |
Lilian, benim eski bir arkadaşım. | Open Subtitles | نعم, هذه ليليان صديقة قديمة لى |
Trish eski bir arkadaşım. | Open Subtitles | الأمر فقط أن تريشا صديقة قديمة |
Beyler, SS Birliği'nden Albay Hans Landa, kendisi eski bir arkadaşım. | Open Subtitles | يا سادة، هذا صديقٌ قديم العقيد (هانز لاندا) من وحدة "إس.إس" |
O benim eski bir arkadaşım ve sadece yemek yiyeceğiz. | Open Subtitles | ليس صديقا قديما بل حبيبا قديما |
Roger eski bir arkadaşım ve hep arkadaşım oldu. | Open Subtitles | قديم صديق روجر صديقا دائما وظل |