Bu yeni, süslü birimimiz yok yere eski davaları kurcalıyor. | Open Subtitles | هذه الوحدة الجديدة الفخمة التي تنبش القضايا القديمة بلا مبرر |
Gidip insanları rahatsız ediyor, eski davaları açmaya çalışıyormuşsun. | Open Subtitles | إنك تجول بين الناس مزعجاً إياهم بسؤالاتك محاولاً أن تفتح القضايا القديمة |
Burada olduğun sekiz saat içinde eski davaları çözme kararı mı aldın? | Open Subtitles | فيالثمانساعات,منذأنكنتِهنا... لقد قررنا العمل على حلّ القضايا القديمة |
- eski davaları sınıflandırmanı söyledim. | Open Subtitles | -أخبرتك أن تصنف القضايا القديمة |
eski davaları gözden geçiriyorlar. | Open Subtitles | مراجعة القضايا القديمة. |